bugün

Kimi zaman düşünmemek için hep fikri , olguyu geri çekiyorum beynimin derinliklerine. Yüce yaradan, kainatın efendisi, niye ölüm
ölüm desin? Madem kıyacağı kullarına bu dünyayı niye bahşetsin? Bu kadar gücün altında neden bu aciz insandan hep ölüm, öbür dünya korkusunu beklesin? Yaratımın bu kadar kusursuzluğunda, hep ölüme yaklaştırsın, kafasında ölümle yaşatsın?

Yüce yaradan şu planda mı hareket ediyor. Muhteşem kainatım ve muhteşem kullarım bu dünya da hep o dünyayı düşünsünler, hep korksunlar, hep ölüme ne kadar yakınlar bilsinler, kurban keserken son nefesin acizliğini bilsinler. Hacda dünyevi işlerini unutup bana yaklaşmanın ulviyetini tatsınlar. Kabristan gezerken bu dünyanın ne kadar geçici olduğunu anlasınlar. Şunu yaparken , hep öbürü düşünsünler, korksunlar, boyun eğsinler, korksunlar, geçici olduğunu bilsinler, bu dünya yalan, öbür dünya için yaşasınlar, daha devam etmek istemiyorum. istemiyorum çünki plan ve işleyişin böyle olmadığını hissediyorum. Biliyorum. Bu kadar kusursuzlukta, bu kadar büyük bir yapı da, ölüm gibi , korku gibi acizliklerin olmadığına inanıyorum. Bu korku imparatorluğunun bir takım örümcekli, ama bundan iyi çıkarlar elde eden, bu dünyanın ne kadar boş olduğu vurgusunu yaparken kendi doya doya yaşayan grupların elinde olduğunu düşünüyorum.

Yaradanı bir anne sevgi ve şevkatinde olduğunu hissine çok yakınım. Bu kadar uğraş ve emekte, nihayi sonuç olan" ölüme göndermek " için yaşatmamalı, olmamalı. Mutlu olmasını, mutlu yaşamasını ve mutlu ölmesini tasarladığını düşünüyorum . Korkuların hep mutlu olmaktan korkan, kaçan ve ONU gerçek anlamda anlamayan, sevgisini ve aşkını hissedemeyen insanların bir takım öcü yaratmaları olduğuna inanıyorum. Dünyaya geliş amacımız hep korkmak üzerine mi olmalı ? Ne zavallı ve yaradanın niye yarattığıyla ne kadar çelişkili.

Başka amaçlar ve başka güzellikler olduğunu unutturmak niye acaba? Olayı korku cephesine taşımak, yeni yaratımları mı engeleyecek? Güzellik, mutluluk ve aşkla, korkusuz bakan biz insanoğlu mutlu olunca birbirimizi mi katledeceğiz? Yoksa korkmadan, korkutulmadan yaşadığımız için yaşamın değerine değer katmak ve yaşadığımız her anda, her saniye de mutlak huzuru mu bularak yaşayacağız? insanoğlu kafasında ki karanlık dehlizlerine korkuyu salmasa ne olur? Hiç bir şey olmaz, sadece daha mutlu olur. En basitinden, en karmaşık olgusuna kadar bu olur. Kendi kötülüklerine ve yalanlarını yaşayan insanlara zaten kendileri en büyük korku deil mi?