bugün

değişik bir çocuk bu. berbere gittiğinde de çocuk tahtasına oturmaz. çocuk tahtasının ne olduğunu bilmeyen kızlar olacaktır, hemen açıklayayım;

biz küçükken berber sandalyesinin dirsekleri arasına bir tahta koyulurdu. hah işte, o tahtayı biz götümüze sokardık. ne güzel günlerdi. şimdi kalmadı öyle şeyler.. şaka lan.. öyle değil. üstüne otururduk biz onun yüksekte oturalım diye.

başlıktaki çocuk da berbere gidiyormuş imajı verip, istediği sünnet modelini sünnetçiye tarif ediyor. tarifi alan sünnetçi de gene bildiğini yapıyor tabi.

o değil de ilk defa farklı bir berbere gittiğinde nasıl traş olmak istediğini tarif ederken ki çileyi yaşadın mı sen hiç?

- üstler kalsın, yanları biraz kısalt,ense naturel, fauller uzun ve yağışlı, sakallar yer yer parçalı olsun.
-hı hı anladım.

traştan sonra..

- nasıl?
- hakkını helal et kardeş. yarın askere gidiyorum.
- gerçekten mi?
- gerçekten amına koyim askerden dönüşte anca düzelir bu saç..
amerikan traşı yap diyeni de mevcuttur.
babasının bambasını görüp aynı kaderi yaşamak istemeyen çocuktur.
sıfıra vur demeyerek doğru kararı vermiştir.
3 numara olsun demekten iyidir.