sözlük yazarlarının itirafları

kahretsin sebastian! kadinin icine bosaldim.

bu aralar güzel küfürlerimi o güzel yazarlar için saklamıştım bugün açılan konularla küfürlerimi tekrar servis ettim. bazı konular o kadar güzeldiki napıyım anasınıda içimden geçirmişim farkında olmadan.

manevi duygularımı yitirmiş çok bencil biriyim be sözlük.
çocuklardan nefret ediyorum. özellikle de anasınıfı yaşındakilerden.
çocuğum olsun istemiyorum. kazandığım paranın hiçbir kuruşunu onlara kaptırmak istemiyorum.
mahallede ki bütün çocukları dövüyorum. hemde ağızlarını kanatana kadar.
balkonun altında oturdukları zaman üstlerine tükürüp su döküyorum.
misafirliğe gelen çocukları odama kitleyip korkutuyorum. dedeler i izletiyorum.

hayatta bildiğim en büyük doğrularım: mustafa kemal atatürk'ün çok büyük bir insan olması tayyibinde o kadar küçük karaktersiz ülkeme zararlı bir insan olmasıdır. adımın can olduğundan önce ben bunu bilirim.

almanya uruguay maçının scorunu tahmin edip uruguay alır diyerekte tişörtü kaybeden mal benim.

hicbiseyebosunaiclenmeyenadam ı bugüne kadar sırf insanları kızdırmak için geyiğine yazıyor diye biliyordum. ancak okuduğum en iğrenç entrylerini bile ciddi yazıyormuş. kendisine mesaj atıp gerçeği öğrendim. bu benim için tam bir hayal kırıklığı oldu.

dostum; bugüne kadar yazılarını sırf geyik olsun diye, eğlenmek için okuyordum. lâkin bugün gözümde zerre kadar değerin kalmadı. bu dediklerimi sikine bile takmayacağını biliyorum. artık benim tek dileğim; bundan sonra da hiç kimsenin seni sikine takmaması...

bazen bir entry girmek geliyor içimden. bu da benim bir kompleksim sanırım, her aklıma geleni yazamıyorum. insanların okuduklarında yapacakları yorumlar beni durduruyor. tek karın ağrısı ''ayar'' olan biricik yazarların nüdizim ile ilgili gireceğim bir fotoğraf sergisine tepkilerine amaaan deyip geçememek beni durduran. fakat benim sözlüğü sevme sebeplerimden biri bilginin erişiminin kolaylığı. Bazen resmen vicdan azabı çekiyorum sözlük. kendim için birşey araştırırken bana sağladığın kolaylık geliyor aklıma,bir de o görünmeyen sinir bozucu kahramanların düşüncelerinin beni engellemesiyle başka birine bunu sağlayamayışım. pornonun hayatımızdaki tahrik ve güzellik algısına tecavüzünü mü aktarsam, yoksa içsel huzurumu mu üstün tutsam bilemiyorum.

Orjinal album alma hastalığı mevcut. Bilgisayarımda mp3. formatında zaten bulunması umrumda olmaz. O cd alınacak, arşive konulacak yıllarca sevgiyle bakılacaktır, cdlerin üzerinde çizik olmayacaktır. Olamaz.

2 gün kaldı...
koca bir sene...

falım sakızı, içindeki beyaz kağıtla çiğneyince çok güzel oluyor.
ve bence bunu sadece ben denemedim.*

an itibariyle burnumu karıştırıyorum.

#8608105

kpss'den çok korkuyorum.

kız arkadaşlarımın hiçbirini aldatmamış olmama rağmen hepsini aldatmış veya aldatabilecek gibi davranıp adeta bir playboy gibi ahkam kesiyorum, poz yapıyorum, halleniyorum.

kpss'de uyudum ve yine süreyi yetiştiremedim. yalama yaptı sanırım. annem ara sıra beni evden kovar. ciddi değildir ama ben o an kaçıp gitmek isterim, o anlar 4 yaşındaki çocuk gibi olurum ama hep ertesi günü barışır, hiç bir şey olmamış gibi yaşarız. ama ben içimde kırılganlığı taşırım.anneler belki de çocuklarını çingenelerden almalıymış. 1 buçuk aydır suni hayatta gibiyim. sanırım burada yaşamıyorum. uyuyorum. geleceği düşünemiyorum, anı da. geçmiş de sanki uzak bir yerlerde ve yabancı bana. bugün 'mr nobody' filmini izledim. hayat gerçekten bazen aynen öyle. ne seçim yaparsan yap, sanki ötekini de yaşasan farketmez pek bir şey gibi. trene koşan çocuk gibiyim. geri dönemem, ileri gidersem de gerimde kalanı bırakamam, en iyisi yan yola sapmak. sanırım ben bunu hep yapıyorum. bu kaçmak mı? bilmem, belki de bu da bir seçim. 1 ay sonra aynı yerde olmayı istemem, hiç istemem ama kalkıp gitmek öyle uzak geliyor ki. sanki hücrelerim uyuyor.

-''ben'' butonunda önce hep son kötülenenlere bakıyorum.
-hemen her online olduğumda kendi nickimin altına bişeyler yazılmış mı diye bakıyorum. genelde de yeni bir şey göremeyip bozuluyorum o ayrı.

elim kolum bağlı sözlük.
annem memleketine annesinin yanına gidiyor. bense 10 gün evde mahkum..
tatil planlarımın hepsi suya düşüyor..
ne para var, ne moral..
yemin ediyorum ergen triplerine girdim şu an.
(bkz: ağlamak istiyorum)

sırtımı duvara vermeden uyuyamıyorum sözlük.

az önce kendimi bi an dışarıda sanıp yere tükürdüm. böyle parkeye bildiğin tükürdüm. çıkardığım çorabımla sildim. yarın giyeceğim o çorabı.

buraya yazılanlara zerre inanmıyorum. aha bu entry de dahil.

aşığım. . .

içimden hıçkıra hıçkıra ağlamak geliyo ama ağlayamıyorum. ne biçim yengeç burcuyum ben ya... güya devamlı ağlarlar ben 3-4 ayda bir ancak ağlıyorum, ağlamak istiyorum ama ağlayamıyorum...

nasıl bir sıkılma durumu varsa, bütün başlıklardaki entryleri gezip, ne kadar yanlış bakınız verildiyse 1 haftadır gammazlıyorum.

arada bir seri "eh işte" basıyorum yazarlara, biraz daha sıkılırsam "seri oy veren ibne" olacağım, birisi bana yardım etsin.

fazlasıyla yeni bir hayat beni bekliyor. iyi mi olucak kötü mü olucak bilmiyorum ama tedirginim.

Motosikletle kaza yaptım.

4 gündür hastanede yatıyordum. Kimse yaşamasın böyle bir şey, cidden çok kötü bu.

Kazadan 2 gün önce kestirdiğim saçlarım ile övünürken, aynada onlara bakıp "süper oldu lan" falan derken kaza ile saç falan kalmadı.

kazadan önce ki saç için:
görsel

1,5 ay önce aldığım ehliyetim artık 6 ay yok, el koydular. YGS'ye girerken kimlik istediklerinde bile grurla onu çıkartıyor, bir araba muhabbeti açılınca ehliyetim var diye atlıyordum. Gitti...

Sağ kolumda oluşan ciddi sıyrık ve açılmalar sebebiyle, bir daha eskisi gibi gitar çalabileceğim konusunda da şüphelerim var.

Hiçbir yerimin kırılmamış olmasıyla övündüğüm günlerde, bu kaza ile birlikte burnum kırıldı. Burnunuza dikkat edin, o tampon olayı çok fena bir şey.

Günde 2-3 kez duş alırken şu an ne zaman duş alacağımı düşünür ve bekler oldum. Saçımın içi kurumuş kan dolu.

Bir tek dikiş izi bile bulunmayan yüzümde, şu an 15 tane dikiş var. Geçeceği söyleniyor ama pek ümitli değilim. Yüzümün sağ tarafı asfalta sürtünmüş olacak ki, Sezercik'in yüzü yara babası stayla takılıyorum.

Arkadaşlarım şokta. Ama yine de bir geçmiş olsun bile demeden "counter strike serverlarına nasıl bağlanıyorduk" diyen arkadaşlarım da var. Sağolsunlar.