bugün

Birgün babama benzemekten ve evlatlarıma aynısını yaratmaktan korkuyorum.
her zaman bazı şeylerin değerini kaybedince anlıyoruz.sevgilinin kıymetini ayrılınca sevginin kıymetini sevgisiz kalınca.kiapların kıymetini kitaplarla işin kalmayıp kaybettiğinde.bazen diyorum zaman dursa uzun uzun düşünsek.."1 senenin kıymetini sınıfta kalan bilir,1 ayın kıymetini erken doğum yapan kadın bilir, 1 haftanın kıymetini dergi çıkartan bilir, 1 saatin kıymetini sevgilisini uğurlamak üzere peronda oturan bilir, 1 dakikanın kıymetini uçağını kaçıran, 1 saniyenin kıymetini ölümden son anda kurtulan, 1 salisenin kıymetini gümüş madalya alan bilir... insanın satın alamayacağı tek şey ZAMAN, bozuk para gibi harcıyoruz ne fayda.."
Erkek adam kıskanç olur, sevgilisinin eteğine de karışır makyajına da. Erkek adam ağrı dağının eteğine bile karışır.
insanlarin sikko sikko muhabbetlerinden, dertlerinden acaip irrite oluyorum. Benim egom mu yuksek, yoksa onlar mi gerizekali anlamadim gitti.
gözlerimi kor demirle delseler
üzerimi topraklarla örtseler
sapli durur rengi gözlerinin
sana kayar sana kaçar yine deli aklim benim....

şeklindeki mükemmel şarkı sözünü ben yazmadım keşke ben yazsaydım...
bugün birinden, 'arabanın içindeki oturuşuna baktım da, ileride çok iyi bir aile babası olacaksın' iltifatını aldım. iltifat iş makinesi operatörüne ait. evet.
(#23942702)

ahahahaha.

birkaç şikayet aldım, o yüzden blog reklemı yapmayı -en azından yeni içerik üretmedikçe- bırakıyorum. insanları rahatsız etmeye hakkım yok ya.

tuhaf bir istatistik vereyim ama. blogdaki yazıda verdiğim linke sadece altı kişi tıklamış. o yazı yüzlerce defa okundu ama sadece altı kişi açıp bakmış.

bir de, yazılanlara dair anlamsız küfürler işittim. kötü yani, objektif olamıyoruz. bunu öğrenmemiz lazım.

hepsi bir tarafa, canınız sağolsun beyler bağyanlar.
Seni seviyorum..
biri akpli digeri chpli iki arkadasım tartışırken farkettim ki ikisi de partisinin hatalarını kabullenemiyor. sanırım tek yanımız fanatiklik.
cuma namazı çoraplarım var. tüm çoraplarım içerisinden parmak uçları yırtık sökük olmayan 2-3 çorabımı camiye gitmeyeceğim günler giymem. cuma günleri camide insanlar çoraplarımı yırtık görüp ayıplamasınlar diye özenle beklettiğim yırtıksız çoraplarımı giyerim. fakir miyim?

biraz...
Konuşmak istediğim tek insanla konuşamıyorum. Acısını hafifletecek hiçbir şey yapamıyorum. Bu da beni mahvetmeye yetiyor zaten.
bazen kafam çok güzel olduğunda tanrıyı düşünüyorum. aga ne zor iş be. sen sonsuz bir kainat yarat hemde öylesine ne bir sebep ne bir neden sonra bu saçmalığın farkına var bir az melek biraz şeytan yarat dengeli ve sevecen bir hayatın olsun sonra yaratığının itaatinden şüphe mi ettin ne bileyim bir atraksiyon mu peşindeydin şeytanı denemek için insanı yarat yetinme yaratıklarını bir birine kırdır, sonra hesap günü herkesin müstahakkını ver ama sana isyan eden şeytanın sonsuz cehennemi olsun, ben de o cehenneme odun olayım. zor iş vallahi de billahi de. siz düşünmeyin ama aman ha.
bir yanım “kalk test çöz sınava ben mi gircem amk“ diyor, diğer yanım ise “aman bee gece gece ders mi çalışılır“diyor. Ne yapacağımı bilemiyorum sözlük.
Devamsızlığım çok olduğu için ygs' den önce izin almamıştım. Sınıfta sadece 4 kişiydik. Hocalar dalga geçerdi sizden adam olmaz diye, bize işe yaramaz sorumsuz gözüyle bakarlardı. Okulda ders çalışmak yerine batak oynardık bizde bütün gün. Sonra sınav geldi geçti derken ygs sonuçları geldi. Evet bütün gün boş boş batak oynayan ben sınıfın en yüksek puanını aldım. Diğer 3 arkadaşımda sınıfın en iyi puanlarını aldılar. Hocalar da sınıfta sınava dair hiçbir şey konuşmadı. Evet onları göt ettiğimiz için mutluyum.
büyük tuvaletimi tutmak çok hoşuma gidiyor. gözden yaş gelesiye kadar mıyışmak. çok zevkli.

hamama girmeden buz gibi soğukta 3-4 dakka bekleyip hemen hamamın o sıcak buharlarına kendini bırakmak da ayrı bir zevk.
az önce facebook' tan bir kız ekledim. o bile heyecanlanmama sebep oldu. normalde eklemeyerek onun eklemesini beklemeyi düşündüm ama sonra hayatın bana biçtiği erkeklik, kovalama gerekliliği falan zihnimde belirdi. lan ben niye bu kadar özgüvensizim? neden çok az da olsa piç, rahat, siklemez olamıyorum?
asıl itiraf; bu yaşıma kadar hiçbir kıza açılmadım, seviyorsam gidip konuşmadım. hep onlardan bekledim. onlardan geldiğinde de çoğunu reddettim. düzgün bi ilişkim olmadı. genetik sanırım. ezik miyim lan ben?
evet bugün de ölmedik sevgili sözlük. ya da keşke ölse miydik ? kim bilir ?
yine hasret yine hüsran sözlük.
kaç kere ölebilir bir insan hayatında?
ölmeye aşinalığımız asıl ölümü ustalaştırma çabası mı?
durduk yere sarsılıyorum deprem oluyor gibi. birkaç gündür böyle.
Yıllardır sevdicekleri olan arkadaşlarım var sözlük, hala ilk gün ki gibi mutlular. Onların adına çok seviniyorum ve deli gibi imreniyorum, içten içe özeniyorum. insanlar bunu nasıl yapıyor, nasıl oluyor da yıllar sonra bile bu kadar güzel devam edebiliyorlar sözlük. Ben neden bu kadar hissiz neden bu kadar tahammülsüzüm sözlük, nasıl geçecek bu sözlük.
bu tip gecelerde bir oğuz atay bunalımıyla ''anlayamazsınız'' diye haykırmak istediğim doğrudur.
bitmek tükenmek bilmeyen bir telaşla her gece burnumda aynı koku -bir yerden hatırlıyorum kokusu- gözümün önünde iki çift hüzün-ben bunları bir yerden hatırlıyorum gözleri- kulağımda aynı melodi- ben bunu nereden hatırlıyorum sesi-
her sabah aynaya aynı vaatlerle günaydın, yarım kalmış kitaplara aynı kalp kırıklığıyla güle güle, kendi senaryomda kendimi bir prenses bir kül kedisi yapmalar, bir ruh karışıklığı, kalp delikliği...tüm bunlardan bıktım.
az düşünüp, az konuşmak, az yaşamak, az ölmek istiyorum diğerleri gibi...
Telefonum bozuldu sözlük tam da bu saatte sürekli samsung yazıp duruyor açılmıyor gitti gece gece organımı kaybettim resmen moralim çok bozuldu sözlük.
Facebook ya ya başka sitelerde arabesk sözler yazan ve tuhaf harflerle kaynaştıran, üniversite okuyan akrabalarimdan utanıyorum.
Makrodan kaldım çok kötüyüm o kadarda çalıştım ama olmadı canım sağolsun .
Neye ihtiyacım olduğunu ya da bana neyin iyi geleceğini ilk defa bilmiyorum.