bugün

spordan sonra mal gibi tatlıya sarıldım, bütün emeklerim boka gitti.
su an karsimda oturan o guzelim mavis gozlu hatunun o yanindaki erkege nasil baktigini o tipine nasil tahammul edebildigini anlayamiyorum. sana benim gibi biri yakisir. o guzel mavis gozlerine benim surmeli uzun kirpikli gozlerim yakisir. buyuk hata.
hayvanat bahçesinde kafama aslan işemişti. nası tazyikli çıkıyor ama sanırsın yasa dışı gösteri yapan grubu dağıtıyor. ee tabi '' aslanı kameraya çekeceğim. '' diye o kadar götüne girersen hayvanın olacağı budur.
ayy nasıl sinir oluyorum komşularıma. allahım nasıl sevmiyorum. koca popolu kişneyen nağmeler.
liseden bir arkadaşım var dershanede de beraberdik aslında son sene iyiydi aramız ama sonra tabi herkes kendi yoluna gitti. ben üniversiteye başladım o bi hırsla bi daha girdi sınava ve kazandı neyse sadede geleyim bu çocuk sanırım ek kontenjanlardan girdi çünkü ben büyük bir heyecanla nereye girdi diye bekliyodum tercihler açıklandığı zaman yazmadı ordan anladım yani eklerden girdiğini vel hasıl bu çocuk istanbul üniversitesini kazanmış bişe okuyor ama ne okuyor yemin ediyorum her face i açtığımda çocuğun arkadaşlarına falan bakıp acaba bölümü ne falan diye araştırma yapıyorum ama resmen yok vala bulamadım ama çok meraklardayım sözlük acaba o çocuk nereye kazandı evet saçma bir merak ama off harbi çok merak ediyorum. bu arada işin ilginç tarafı bi tek ben merak etmiyorum geçen bir arkadaşla buluştuk yine eskilerden o da dedi gerçekten o çocuk nereyi okuyor falan neyse neyse burdan çıkaracağımız şey nedir? lütfen üniversitenizle birlikte bölümünüzü de yazın merak eden arkadaşlar olabilir. *
umarım bu yazımı okuyodursun. ki okuduğuna da eminim aslında. ben senin istediğin kalıba giremedim ve giremediğim içinde pişman değilim. Fanatik bi erkek olamadım çünkü çok daha eğlenceli işlerim vardı benim. gömlek giymeyi sevemedim boğuyodu beni gömlek. en çok sana şaka yapmayı seviyodum ama sen bunu da hiç sevmiyodun. benden sana tavsiye, ölümlü dünyada kimse için bu kadar üzülme. ben öyle yapıyorum.
parmak arası terlik giyen erkeklerden nefret ettiğimi dile getirerek teşekkürlerimi sunuyorum.
itiraf ediyorum ki kendime uygun hiçkimseyi bulamıyacakmışım gibi geliyor.
evet sözlük bugünkü itirafımı yapıyorum. Dunyanın gercekten adalatsız oldugunu dusunuyorum. Ya da bana bır garezi falan var. Hıcbır sey ıstedıgım gıbı gıtmedı, bundan sonra da gıtmeyecek dıye cok tırsıyorum.
12 kilo verdiğimde çok yakışıklı olacağımı düşünüyorum ben.
şuan ismail yk - şekerim şarkısını dinliyorum. ve gerçekten bu şarkı harika. evet utanıyorum kendimden ama allah için doğru lan. şarkıdaki dj in girip saçma sapan ingilizce sözleri falan süper. keyfim bozuksa yerine geliyor.
kandırıldım.
inanmayı öylesine istediğim şeyler tarafından hem de. gurur yaptım söyleyemedim kimseye. soran olunca boş ver diyorum sıklıkla. ama yüzümden bile belli "bu adamın bir derdi var."
kandırıldım.
itiraf ediyorum. uzun zamandır ilk defa güvendim.
fakat,
kandırıldım.
Bi arkadasimla tavla oynamaya karar verdik. O da tavlayi çok seviyo ben de. Tavlamiz olmadigi için cafeye gitcez. bi cafede 2 kizin tavla oynamasi nasil gözükür bilmiyorum. Daha önce okey oynadigimiz çok oldu ama tavla erkek oyunu gibi sanki. garip bisey olcak. Insallah kazanirim. *
kalem takıntım vardır sözlük. çok ders çalışan ya da yazı yazan birisi değilim ama dıştan güzel tipli kalemlere karşı alerjim var. mükemmel kalemi bulana kadar hepsinden alıyorum.
itiraf ediyorum sözlük.

bu dönem vize haftasındayız. arkadaşlar yok yanımda. kantin full. baktım bir masa boş. elimde de sadece kalem var. silgi bile yok. aldım kalemi koydum masaya kimse oturmasın diye. gidp bir tost ile çay alayım da sınav öncesi açlığımı gidereyim dedim. tam 1 dk sonra tost da sıra var diye patates ekmek alıp geri geldim. bakın tam 1 dakika. bir de baktım ki masaya oturmuş 3 kişi. elimde de tepside ekmek var. bakıyorum öyle. içimden geçiriyorum tabi. 'amına sokam ya görmedin mi koca kalemi burası dolu' kız merakla bakıyor bana.

-ben kalemimi koymuştum buraya ama...
+kalem ?

ana! masada kalem yok.

+biz kalem görmedik diye oturduk.

başımdan aşağıya kaynar sular döküldü. ulan 1 dakika içince bir kalemi masadan kim çalar ? Hem de burası kantin. herkese açık. hadi hepsini siktir et. 20 yaşından ufakların giremediği bir kurum lan burası. üniversite. adam kalem çalıyor.

Neyse gel zaman git zaman. malum şuan final haftasındayız. 3 arkadaş fakültenin bahçesinde masalara oturduk muhabbet ediyoruz. bir arkadaş defterimdeki ders notlarımı gördü. aradaki kalemi masaya koydu ve inceledi defteri. aha! gidip fotokopi çektirelim dedi. tek git dedim yok. illa beraber. lisede kız arkadaşlarıyla tuvalete giden kızlar geldi aklıma. neyse tam 3 adım attık, aha kalem ? dedim.

-masada. ahmet ler oturuyor birşey olmaz.
+ya hatırlıyon mu benim bir kaleme ne olduğunu ?
-ahaha evet ne gülmüştüm ya. sınava girdin kalem yok kimsede de sende de. gidip kırtasiyeden almıştın bi de.
+he ya. ne bileyim bi an o geldi aklıma.

fotokopiyi çektirdik. diğer arkadaşlar da masadan kalkıp yanımıza gelecek, oradan da merkeze ineceğiz beraber. koridordan geçtik. camdan dışarı baktım 2si de oturuyor masada. tabi arkadaş da yanımda biri. tak! birini gördüm. laf attı bana. durdum. topu topu 1 dakika muhabbet ettim ayakta. kız da yanımda bekliyor. muhabbeti bitirip yolumuza döndük ki.. olamaz ! bizim iki eleman masadan kalkıp kantinin girişine yani bizim koridorun sonuna çıkmış bizi bekliyor. lan 1 dk önce masada oturuyordunuz ? demeye kalmadan aklıma kalem geldi.

-kalem ?
+ne kalemi ?
-lan masada kalem vardı ya almadınız mı benimdi o.
+ne bileyim olum. git al unuttuk almayı.

gittim ve acı gerçek. kalem çalınmış. yere bakıyorum yok. masanın altına bakıyorum yok. yok amına koyayım ya yok ! çalmıişlar. orada bağıra bağıra isyan edecektim. 'ulan üniversitede kalem mi çalınır' diye. geri döndüm. bunlar bana bakıyor 3 ü birden.

-çalmışlar amına koyayım.

hepsi gülmeye başladı. he bu arada, ilk kalem klasik kullanışlı lacivert ince uzun olan faber castell di. diğeri de şu faber castell grip ler var ya ondan. hani üçgen şeklinde. kurşun rengi kalem.

ilk kalem 11 tl diğeri 14 tl ydi. ya hala deli oluyorum nasıl çalıyonuz mk şu kalemleri.

not: iki kalemi de kardeşimin haberi olmadan (ilkokul kendisi) çarptım ondan. hoşuma gidiyordu tipleri ne yapayım lan. ama benden de çaldılar !

bu da böyle bir itirafımdır.

(#15566623) hepsi bunun yüzünden be sözlük...
anne baba size ders çalışıyorum derken ben hep dışarı da batak, tavla oynadım itiraf ediyorum.
her sabah güne şu videoyu izleyerek başlıyorum http://www.youtube.com/watch?v=W_gQTjfoVOQ
ağzını şapırdatarak yemek yiyen insandan onu çok sevsem bile ışık hızıyla soğuduğumu farkettim sözlük. kendime yapılmış bir saygısızlık olarak algılıyorum çünkü.
acaip depresyon sebebi şu sosyal ağlar, mutlu insan görmek istemiyorum be.
halil sezai modundayım.
bazen birilerini öldürmek istiyorum.
tam entry giriyordum çay karıştırma sesini duyunca fırladım be sözlük tüh bi güzel entrym daha uzay boşluğunda kayboldu. *
metroda tutunma yerlerini neden okadar yukarıda yapmışlar,

insanlar kollarını kaldırınca leş gibi ter kokuyor.
bugün bir erkek olarak güzellik salonuna gittim. kendimi mini eteğiyle köy kahvesine giren kız gibi hissettim doğrusu. herkes sanki "ne işi var bunun burada" diyordu. gözleriyle eziklediler beni. yaptırdığım şeyin adını bile bilmiyorum. ama acı doluydu. kızların işi zor vallahi.
Bazen kuytu köşede gıcık oldugum insanları toplayıp bir bir öldürüp aslanlara yem etmek istiyorum lakin Aslan pahalı bu devirde.
olaylar, olaylar, olaylar. midem bulanıyor. bir şeyi istemeyince midem bulanıyor. istemediğim bir şeyi hayal edince de bulanıyor. midemi bulandırmayın lütfen.