söylemek isteyipte söyleyemediğin sözler olur ya, işte onun gibi bişey bu. bazen dilinin ucuna gelir de dışarı çıkartmazsın ya da çıkartamazsın. boğazına yapışır o siktiminin sözcükleri. amına koyim böyle hayatın, her sikim mi ters gider? her bokluk mu beni bulur yolunu siktiminin memleketinde demeyi o kadar çok istersin ki ancak mümkün olmaz.

söyle lan rahatla diyorum bazen mümkün olmuyor. kalk kime darlandıysan söv ruhuna bir buzlu su serp diyorum yapamıyorum. sözcükleri boğaza düğümleyen şey tam olarak " sıçacağın yüze bakma, bakacağın yüzesıçma " tabiyatıdır.

herzaman aynı mantıkta da olmaz bu düğümlenme. bazı kere söyleyemezsin, paylaşamazsın zira paylaşacağın ya kimse yoktur ya da mevzuat öyle açık edilecek bişey değildir. iliklerine kadar sinir dolar, gözlerin o kadar dolar ki utanmasan ebesi sikilmiş 5 aylık bebe gibi çığlık çığlığa ağlamak istersin. sinir yapar, stres yapar.

aslında rahat olmak lazım diye gazlarsın kendini.

* bırak lan bir tek senin mi sıkıntın var. insanlar nelerle uğraşıyor, belanı arama. hem unut olm her siki sen mi düşüneceksin.

tesellisi ile kandırırsın kendini. olmaz ama kafandan gitmez düşünceler. boğazından çıkartamazsın o kelimeleri.gamsız umursamaz olmayı en çok istediğin an işte o andır. o değil de şu anda çalan "ey sevdiğim" türküsü de farklı bir daralma yaratıyor. söyle lan allahsız daha içten.

insanın aklından bir dünya şey geçiyor. bir valiz hazırla sonra uuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuu ebesinin amına kadar yolun var herşeyden sıyrılırsın. ya geride kalanlar? işte onlarda valize sığmıyor valiz şemsiye olup göte giriyor.

sözcükleri salıverme isteği kaçıyor. düşünceler yine beyninizi kurcalıyor. sizden ricam siz salın o sözcükleri. içinizde patlatmayın. sivilce yapıyor olm.