bugün

klarnet'den muhte$em bir küçük iskender $iiridir.
salt cümlesel yapı olarak bakarsak;
hayatın en pik ânlarından biri olarak addedilmelidir ki ki$inin kendi rakımını a$ması, kendi bireysel gerçelliğinin farkına varmasıyla içsel olarak nirvana denen zirveye eri$mesidir belki..

kalıplar anlamsız, genellemeler insafsız. $uur ile tanı$ma ânı, $effaf bir kâse, içinden su içmeye çekindiğimiz.
ŞUUR iLE TANIŞMA ÂNI

Büyük patlama gece yarısı eflatunda başladı
lekeler üzerinde çalışan bir uranyum çekirdeği
gibi etkisi azalmış cesaret örgütleri,
kaldırılırken hafızanın cenazesi
bakışlarımızdaki ıssız cami avlularına bir çelenk
gibi bırakıldı. Orgazm olmaz bitkiler
acıya gönderilmiş bir tehdit mektubu
gibi geçerken hayat, lüzumsuzken zaaf,
Orgazm olmaz bitkiler diye bir laf atarsa
ortaya şahsi tabiat, şarabın adabı bozuksa
ve yeni yıkanmış bir cenın
gibi kokuyorsa anarşistin kabul havzası,
içimi bir ölüm ilanı
gibi veririm telkine; Orgazm olmaz bitkiler
için çıkartılmış söylentilerle geçer güz
şemsiyelerin kemiğini kırar yağmur
rüzgârın menisi gelir: Ah koynumda uyuyan
bir kiralık katil
gibi çocukluğum, aklımdan şüphe duyarım.
Ani bir kararla terkedilinmiş şehirler
sarma sigara çıtırtısı gizleyen klarnet
toplam bir aşk bile etmez.

Beş gün hava değişimi alıp evine dönen asker
gibi sevgili kurbanı, sarhoş ve septik
bunlar beni yaşatmaz siyanürle kuşatılmış
diş köklerine yerleşen iltihaplı kabileler
çok çatallı şimşeklere tapar ve
marihuana içerler. Orgazm olmaz bitkiler.

Eski bir dağınıklığın eseri, çağa uygun düşünmek;
benden gitgide uzaklaşan bir hayvan
ruhumdaki nöbet kulübesi büyüyle uğraşan
bir yanı var saadetin tehlikeli çarpıntılarıyla
uyanırken birikmiş sevda bedelleri, savaş
faturaları: Ölümcül yaralarla katıldıysam
çevir sesini beklemeyen girdaba, kin temkinli,
sevişmeler ritüel, kapışmalar yalnız ve çok kirli,
ateşli silahlar
gibi elleriyle şekillendiriyorsa macun gözlerimi
eylülse, eylül: Hüzne sabotaj
ekimse, ekim: isyan teşekkülü
kasımsa.. kasım?!
ölürken kasımdan söz etmemeli..

Büyük patlama gece yarısı eflatunda başladı
belanın omurgası şehvet, tek tek arayıp
boşaltırken karanlık ormanları, ben orgazm
olmaz bitkileri suya ektim yeniden ve
açtım camı: Artık dördüncü cemreyim
diye bağırdım ve aşağı bıraktım kendimi.

küçük iskender
12 mart 2001