bugün

Uzaktakim...çok uzaktakim..

Uzaklığına uzansada bu yürek

Yakınına çekmeye çalışsada seni hep ordasın

Ve belki hep orda kalıcaksın...Uzağımdakin....

Senki bir gölgenin peşinde koştun yıllarca

şimdiyse bir inci tanesi gibi saklısın

Hep saklımdasın..oysa neler vermezdim veremediğim her şeyine

Oysa nelerden geçerdim geçemediğim izlerinde

Öyle bir sussam sessizliğinde boğulurdum harflerimin...



Öyleki sussam seslere düşman olurdum sessizliğine sığınmaktan

Uzağımdakim..

küçücük yüreğinle kocaman kentler kurarsın bilirim

Hiç mi yıkılmaz hiç mi kaybolmazsın sokaklarında

Seslensen az ötedeki çıkmazdayım

Çıkmaz..

Sesim çıkmalımı sesim çıkmaz sokakmı

Sesime ses değse sesim olur bilirim ve

Sessizliğin diliğiyle anlatırım

Sana en çok susarak konuşurum.
aynı zamanda liseli msn iletsidir.
(bkz: avazım çıktığı kadar susuyorum)
(bkz: kendi kurduğu dünyanın dışına çıkamayan insan)
Seslenince duyulmamak daha feci. Suskun kalmak. Evet bazen o en güzel konuşma şeklidir.
(bkz: sen sus gözlerin konuşsun)
(bkz: susarak özlüyorum)