bugün

amerikan sinemasının ve televizyon dünyasının vazgeçemediği iş, oluş, kılış, hareket. telefon olması şart değil, herhangi bir iletişim cihazı da olur.

karakterimiz hararetle bir şeyler aktarmaktadır. genelde ne kadar b.ktan durumda olduğundan yakınır veya beceremediği bir şey için destek ister, ya da sıkıcı hayatından yavan kesitler aktarmaktadır. bu kesimler hiçbir şekilde duygusal bir ağırlık veya yoğunluk içermez ama her nasılsa harıl harıl anlatılır. görüşmenin sonuna saklanan asıl vurucu duygusal cümle ise bir klişe olarak elde olan veya olmayan nedenlerden ötürü beklenenden erken bitirilen diyalog sonucu kaynar, ve karakter asla bunu içine atmaz, mutlaka ama mutlaka seyircinin gözünün içine sokmak durumundadır. bundan kelli o son cümle asla yarım bırakılmaz. kimse duymayacak da olsa tamamlanır. kimse de dönüp demez bu adama/kadına "ulan deli mi s.kti ne sayıklıyorsun kendi kendine?" diye.

- 15 dakika önce -

- alo, sen mi aradın baba?
+ hee. kadın seni 18 yaşından küçük sanmış, kendin gidicen galiba evrakları halletmeye. isim adres verdi, benim adımı versin çabuk hallederler dedi.
- eyi, konuşuruz. o zaman.
+ hadi.
- ha baba...
+ dııt..dııt..dııt...
- evde ekmek kalmamış...
- hay amına koyim.
-anne bugün geç gelicem biraz.
-hayır erken geliceksin
-anne..
-dıt dıııt dıııt...
- hmm halamlar mı gelicek ? tamam anne bende öpüyorum. yok binerim birazdan. görüşürüz.