bugün

masumdur üstadım, mazlumdur.

1 ygs sınavının da ilk adımının sonuna gelmiş bulunmanın haklı rahatına kavuştuk. neydi öyle sağda solda sınav konuşanlar, psikolojik travmaların çözümü üzerinde denek olarak kullanılacak, ellerinde kitaplarla deli dana gibi dolaşan öğrenciler. neyse biraz zaman rahat olacağız. şöyle bir nefes almalı da beyne oksijen çekmeli.

efendim bilirsiniz ki bu tip sınavlar güzelim haberlere malzeme olan konulardır. ''beyin bedava'' lafı yine bir sınav çıkışı sonucu söylenmiş ve marka haline gelmiştir.
bizim spikerler insanın en sıkıntılı zamanında kişiye olur olmaz sorular sorarak insanı anında psikopat ruhaliyetine sokabilecek kabiliyet ve cesarete sahiptirler. bu konuda ihtisas yapmışlardır.

hiçkimse sınav çıkışı bir anda spiker ile karşılaşıp: ''sınavınız nasıl geçti?'' sorusuna maruz kalmak istemez. istisnalar hariç. bunlar ki: ''beyin bedava'' lafı gibi lafları söylemeye meyilli insanlardır. bunlar mikrofon kurdudurlar.
çoğu öğrenci sınav çıkışı adımlarını söve söve atar. matematiği söver, edebiyatı söver, kimyayı, fiziği söver. adımları adedince sövgüye maruz kalır zavallı dersler.

evet efendim,
insanın böyle durumlarda ağzı japon yapıştırıcısı ile yapıştırılmış olur. sorulan sorulara ne diyeceğini bilemez: ''ne oluyor lan geldik mi?'' moduna girer.
bazılarımız durumdan o kadar koparız ki: ''sınav nasıl geçti?'' sorusuna: ''ne sınavı ya?'' diye cevap veriririz. yani anında unutulur az önce kan ter içinde çözülmeye çalışılan sorular, 1 yıldır beklenen sınav.

şimdi,
hal böyle iken sınavdan çıkan her öğrenci: ''spiker gören masum ygs öğrencisi''dir bizim için. sınavı berbat ettiğine mi yansın yoksa: ''sınav nasıl geçti?'' sorusuna: ''ne sınavı ya?'' diye cevap vermesine mi yansın. ah şu dertler, neden bir türlü bitmezler.

sevgili ygs öğrencileri.
siz siz olun, sınav çıkışı pusuya yatan spikerlerin yerlerini tespit edip öyle çıkın er meydanına. her an her şey olabilir.