bugün

her sonbaharda illa yaşanacak olan odun kömür taşıma eziyetini yaşamış olan nesildir. komşudan el arabası alınır, bodruma giden yoldaki engeller küçük odun parçalarıyla düzleştirilir, yolda araba devrilir bol kömür tozu yutulurdu. eğer taşınan odunsa anneler genelde bodrumun içersinde istifleme işi yapardı. baba iki torba taşır yoldan geçen kankalarıyla muhabbete tutuşur duvarın dibinde bitirir di mesaiyi. akşam olunca evde gelen misafire "oooy çok yoruldum ikki ton kömür taşıdım bugün" diye hayıflanması günün en gülünesi anıdır.

o değilde ben çok küçükken kömür açık gelirdi bize, böyle bildiğin kaya parçaları halinde. babam balyozla baltayla kırardı. o neydi la öyle?