bugün

somaliye gidecek olan yardımların bir şekilde başkasının cebine girmesi korkusudur. çalması demiyorum, cebine girmesi azizim o. bundan önce ki yıllarda gördük; en basit örneği deniz feneridir. bu yardım kampanyasında da neden böyle bir şeyler olmasın diye düşünmüyor değilim. bizim yardım diye el açan insanlarımızın cebine çok girmiştir o yardım paraları.
Iddia ediyorum bu korkuyu dillendirilenler 5kuruş yardım yapmamıştır, bahsettikleri kurumlar üzerinden. Hatta daha iddialıyım ki, bunlar hayatlarında çok az yardım yapmışlardır. Ve iddia ediyorum ki bu yardımlar yerine gidecektir. Sorgulamak ise samimiyetsizlikten başka birşey değildir, bir çok kurum ve alternatif var, eğer çok korkuyorsan kafana uyan dan gönderirsin yardımını olur biter. Gerisi şüphe oluşturmak ve suyu bulandırmaktan öte değildir. Halt yemektir hatta sorgulamak.
üsküdardan bu yannu hala deniz feneri afişleri süslerken yol kenarlarını pekte hayal olmayan bir korkudur, daha kötüsü tam da kapımızdadır.
(bkz: iç etmek)
(bkz: hiç etmek)
(bkz: piç etmek)

hadi, deyim türetmece oynayalım!
Som Ali diye birinin çıkabileceği, güzel bir vurgun projesi olabilir.
işin içinde diyanet işleri başkanlığı var o yüzden gönlüm rahat.