bugün

salı pazarında dolaşmaktasınızdır, hava soğuk olduğu için palto giymişsiniz ve alışveriş yaparken ikide bir çıkarmakla uğraşmamak için cüzdanınızı çantanıza değil paltonuzun cebine koymuşsunuzdur. bu esnada hiç tanımadığınız biri "aaa ayselll" der size sarılır ve 30 saniye kadar da sarılı kalır, siz de "ne oluyor ne aysel'i" dersiniz. tanımadığınız iyi kalpli yabancı bunun üzerine geri çekilir "aaa pardon sizi birine benzettim" der, siz de "arada öyle şeyler olur" der ve iyi kalpli yabancıya tebessüm ederek alışverişinize devam edersiniz.
bu sarılıp koklaşma sonucu alış verişinize devam edersiniz fakat pazarcıya para verecekken cüzdanınızın yerinde olmadığını fark edersiniz.
böyle bir durumda hemen cepleri kontrol ederim herşey yerindemi diye.

(bkz: ben böyle değil yaşarken oldum)

bu hayattır beni paranoyak eden.
beni birine benzetip yolun ortasında öpen kız olmuştu *.
ha sarılmıştıta canım, o herşeyin farkında vardıktan sonraki yüz halini fotoğraflamayı o kadar çok isterdim ki, anlatamam sana sözlük... o ne pişmanlık mahcubiyetti öyle.
cebinizden cüzdanınızı yürütmüş olabilecek yabancıdır. yanınızdan ayrıldığında gözden kaybetmeden önce cebinizdekiler yerinde mi değil mi diye kontrol etmeniz mantıklı olacaktır.
-"aaa aysel"
+ "ne oluyor ne aysel'i"
- "aaa pardon sizi birine benzettim"
+"arada öyle şeyler olur" iyi de neden arada böyle şeyler olur ki? dün aynur'a benzettiler, bugün aysel'e. ibneye mi benziyom lan yoksa!? sürme mi böyle gösteriyo acaba? ühü ühü hühühü... mahmut'um ben mahmut!..
hem karıştırdığından emin olunup hem de aniden sarılmasıyla ikinci bir şok yaşatan yabancıdır. siz, bana şaka mı yapılıyor diye afallayan bakışlar atarken, o sülalesini anlatmaya başlamıştır bile.