bugün

çalışan her kişinin başına gelen talihsiz olay. genellikle öğle yemeklerinden sonra beyin ölümü gerçekleşen bünyeleri kendine getiren sestir de ayrıca. * genelde müdürünüz, patronunuz ya da amirinizin konumuna göre aldığınız uyuma pozisyonunuz, çalan bir telefonla yarıda kesilir. halbuki ne güzel hülyalara dalmıştınız o meşum sesten önce. üniversite yıllarında yaşadığınız anılar, kumsalda çıplak ayakla afili yürüyüşünüz, kızlara yaptığınız yerli yersiz tripler, halı sahada çektiğiniz şutun gol olması ve saire ve saire. her şey bir dangalakın sizi aramasıyla son bulur. neymiş efendim kargo ile bir zarf gelmiş. bana ne lan? şart mı hemen araman. bana zarf ile bir şey yollayanın da, kargoyu getirenin de, kargoyu getiren şirketin de, alexander grahm bell'in de.... bırakın uyuyalım iki dakika arkadaş. zaten lahmacun mideme taş gibi oturmuş.
fişini çektiğinizde sorun olmayacak olan durum.
fişini çektiğinizde sorun olmayacak ama patron bu sebeple sizi kovduğunda bayağı bir soruna yol açacak durum .
açılmadığı takdirde patronun odasından çıkıp sizi masanın üzerinde uyuklarken yakalayabileceği durumdur, telefon açılıp profesyonelce konuşulup yada dinlermiş gibi yapılıp uykuya kalındığı yerden devam edilmelidir.
uyuklama esnasında erekte olunmuşsa, kurulu çadırla patronun odasına çıkılmayacağı için cevap verilmeyecek telefondur.