bugün

seçim vaatleri katakullisi fıkrası

erdoğan kaza geçirir ve vefat eder. cennette cebrail tarafından karşılanır. cebrail ona der ki;

- hoşgeldiniz! ufak bir sorunu halletmemiz gerek… burada nadir olarak cumhurbaşkanı-başkan görüyoruz ve sizlere ne yapacağımız kesin değil. büyük patron sizin konumunuzdaki kişilerin bir gün cennette bir gün cehennemde geçirmenizi istiyor. daha sonra sonsuza kadar kalacağın yeri sen seçeceksin.

- fakat ben kararımı verdim cennette kalmak istiyorum.

- üzgünüm kurallarımız kesindir.

cebrail onu önce cenhenneme götürür.
cehennemin kapısı açıldığında, içerde yemyeşil mükemmel bir golf sahası görür. bulutsuz bir havada güneş parlamaktadır ve hava 25 derece sıcaklıktadır. uzakta golf sahasının muhteşem binası görünmektedir. binanın önünde fethullah hoca, melih gökçek, kadir topbaş durmaktadır. sağın büyük isimlerinin çoğu buradadır. bütün bu iyi insanlar mutlu, sevinçli bir yüzle ve iyi giyimleriyle (versace, armani..) eğlenmektedirler. erdoğan’ı karşılamaya koşarlar, onu öperler ve dostane bir golf partisi yaparlar. bu arada şeytan buzlu içecekler ikram eder…

- tayyip al iç, seni rahatlatır bu buzlu margarita der!

- ya ben, içmemek için yemin ettim.

- çocuğum, burası cehennem iç rahatla der. burada sakınmadan herşeyi yiyebilir içebilirsin. şimdiden sonra herşey daha iyiye gidecek!

erdoğan içkisini içer ve daha sonra şeytanı daha sempatik bulmaya başlar. şeytan çok naziktir, hoş fıkralar ve iyi şakalar yapmaktadır. o kadar iyi eğlenir ki zamanın nasıl geçtiğinin farkına varmaz. nihayet cehennemden gitme zamanı gelir. bütün arkadaşlarının elini sıkar daha sonra asansöre biner ve göğe çıkar.
cebrail çıkışta beklemektedir.

- şimdi göğün güzelliğini görme zamanın geldi 24 saatliğine cennete gidiyorsun der.

erdoğan 24 saat boyunca aziz nesin’le, nazım hikmet ile , atatürk ile ve diğer ülkelerin büyük şair ve yazarlarıyla karşılaşır. bu arkadaş canlısı iyi insanlar paradan çok, önemli konulardan bahsetmektedirler.

tek bir kötü laf (ananı da al git vs vs) veya eşşek şakası yapmazlar. yemek bir kulüp binasında değil normal bir restorantta yenir. bunların hiçbiri zengin insan olmadıklarından dünyada gördüğü insanlardan hiçbirine rastlamaz. cennettekiler onun dünya değerinin farkında değillerdir!
biri sadece «sonsuz barıştan» bahsetmektedir ve bilinen deyişleri tekrarlamaktadır.diğeri tapınak satıcılarını kovmak gerek, benim kıraliyetime girmek deveyi bir iğne deliğinden geçirmekten daha zordur demektedir.

gün biter ve cebrail gelir...

- evet tayyip şimdi karar vermek zorundasın.

erdoğan bir dakika düşünür ve cevap verir;

- güzel, hiç böyle zor bir karar vereceğimi sanmıyordum. hmm? cennet enteresan ama ben yinede kendimi arkadaşlarımla cehennemde daha rahat hissedeceğim der.

cebrail ona asansöre kadar eşlik eder ve cehenneme inen asansöre bindirir…

cehennemin kapıları açıldığında, kendisini yanmış kıraç bir ovanın ortasında, vidanjörlerin boşalttığı ve endüstriyel atıkların bulunduğu bir alanda bulur. arkadaşlarını gördüğünde ise dumura uğrar. hepsi zincirli prangalı, kara torbalara koymak üzere çöpleri toplamaktadır. acıdan inlemekteler, başlarına gelenden şikayet etmektedirler, elleri ve yüzleri kirden simsiyahtır.

şeytan gelir, kolunu erdoğan’ın omuzuna dolar. şok içinde olan erdoğan mırıldanır;

- anlamıyorum dün geldiğimde, burada bir golf sahası ve kulüp evi vardı; istakoz ve havyar yedik, içip içip sarhoş olduk. tavşanlar gibi sıçrayıp oynayıp deliler gibi eğlenmiştik. şimdiyse, pislikle dolu bir çöl görüyorum ve her şey sefil bir halde görünüyor.

şeytan ona bakar ve gülümser eğilip kulağına der ki;

- dün seçim kampanyası vardı, bugün ise sen bize oy verdin..!
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar