bugün

değişik halktır. askerlik yapmayanı eşcinsel sanır, askerlikten zevk alır, ama askerliğini yaptığı devlete sövüpdurur.
"hükümetler gelir geçer menderesler, papatyalar gibi, ordular baki kalır" sözünü iyi bilen, asker millettir o. nadidedir, tertemiz akıl sahibi bir millettir. Ahıyla adam boğar...
hükümet askerlik değil, vatana askerlikti o hükümetler gelip geçiçi vatan kalıcı.
askerliğe ve devlet için çalışmaya "siyaset üstü" bir görev olarak bakan apolitik yığınlardır

devletin nihayetinde sermaye sınıfının toplum üzerindeki baskı aygıtı olduğunu bilmez. ezelden beri var olan, tanrısal bir güçtür devlet onun nezdinde.

ama bir deneyimleyip anlayınca da durumun hiç de "vatandaşlık" derslerinde anlatılan gibi olmadığını, tutamazsın onu artık eski akvaryumunda, artık denize açılır o. o zaman seyreyle insanın özgürleşme macerasını sen.
mehmetçik kavramını değil direkt orduyu seviyorsa sorun vardır, darbeler bu ülkeye çok zararlar verdi çünkü, fazla postal sevdası iyi değildir, vatan sevgisidir doğru olan.
*yakın bir zamanda vicdani ret tanınınca sudan çıkmış balığa dönecek halktır.
hükümeti sevse de sevmese de asıl saygısı ve sevgisi şehitlere ve gazileredir, "birileri kolunu, bacağını, belki de canını vermişken bir zamanlar, ben kimim ki?" diye sorar kendine, onurunu sorgular.