bugün

normalde sevgiliyle yapılan bütün buluşmalar hayli heyecanlı ve güzelken böyle bir eyleme giriştikten sonra ki, o buluşma bildiğin zehirdir.

tepeden tırnağa ihanet, pişmanlık, alçaklık, iki yüzlülük vardır bu buluşmanın mayasında. ne dokunduğun el eldir. ne okşadığın saç saçtır. aslında her şey bir kara deliğin o yüksek yok eden enerjisine kapılır. hayaller, yarınlar, bugünün, geçmişin ve de geleceğinin en temiz dehlizlerine sızar bütün pislikler. aslında ihanet edilen sevgili değildir, kişinin kendi bağrına sapladığı zehirli bir hançerdir ol sebepten ötürü o sevgilin gözlerinin içine bakarak; evet sana ihanet ettim deyip, seni sırtından hançerleyip ihanet ettim demek olabilecek en iyi açıklamadır. zaten bunu söyleyince o an, orda her şey biter...

ne ki, bir yalanı taşıyamaz insan bir ömür boyu. o ihanetle masmavi sabahlara dalamaz insan, aynı yastığa iki koca dünya yerleşemez, aynı çocuğun saçını iki temiz el okşayamaz...

bu duygusal serzenişten sonra diyeceğim o ki, sikeyim ihanet eden sevgilinin anlamsız dünyasını.