bugün

sevgiliden ayrılalı günler, haftalar, aylar, yıllar geçmiştir. erkek, hala o sevgiliyi düşünür, onun anılarını taze tutar. arada birçok kadınla birlikte olmuştur; ancak hiçbiri o kadın gibi değildir. birlikte olduğu her kadına haksızlık eder; çünkü hala sevdiğini o kadınlarda aramaktadır.
toparlanamaz bir türlü adam. bazı zamanlar aşka inancı kaybolur, sürekli aşka küfreder, mutlu insanları görmek istemez, bazen de o aşkı tekrar bulduğunu zanneder yeni kollarda; ama o da olmayınca daha beter hırçınlaşır.
annesiyle, babasıyla, arkadaşlarıyla sürekli kavga eder. hep yalnız kalmak ister yada odasında sürekli alkol bulundurur. panzehiridir o yalnız geçen gecelerinin.
bir türlü aklını, benliğini, kendini toparlayamaz. çöktükçe çöker. aşk zehirlenmesi ya bu, aşka asla güveni yoktur. kurtuluşu artık yoktur. hatta o ölmelidir. tek çare budur.
yanlış yapan erkektir...

aşk kimi insanı duvardan vurana acımasızca vuran, yerlerde sürükleyen kişiye göre bela bir duygudur. ama gel gör ki o duygu; değerli ellerde en ulvi, en asil, en yüce duygu olur.

bir dostum vardı. her zaman gönül derdi. niceleri ona karsı cıksa da hep gönlünü dinledi. bir gün kötü duruma düştü. kendini şaşırmadı mı? şaşırdı. o da bu acılara katlanmaktansa; ölmek, yokolup gitmek istedi. o da insandı. o da hata yapardı.

ancak toparladı kendini. ölmek yerine yaşamayı ve cok cok daha önemlisi yaşatmayı seçti kendine. inandı bir gün bir çift kara gözün onu gelip kurtaracağına...


geldi mi?.. belki gelmiştir... kim bilir???
ayrildigi sevgiliye ruhunda yer vermis erkektir. toparlanamamasinin sebebi de ruhundaki eksikliktir.
gün gelip toparlanacak erkektir. endişeye yer yok.
yalniz birakilmamasi gereken kisidir. durumu cok zordur. yeryuzunde bu aciyi halihazirda cekmekte olan kisilerin rabbim yardimcisi olsun. *
kendi dünyasına ait bütün anlamları sevgilisinde bulduğu, zamanla bütün bütün o olduğu için, terk edildikten sonra savunacak, konuşacak hiçbir şeyi kalmayan kişidir. öyle çok güvenip sevmiştir ki, birlikte oldukları zaman içerisinde ayrılığı birkez bile düşünmemiştir. kız, oğlan için ne anlam ifade ettiğini bilse de umurunda olmaz. kadın, kafasında bir şeyi yapmaya karar vermişse onu kararından geri çeviremez.
toparlandiktan sonra aynı duruma düşen birisine sanki kendi aynı şeyleri yaşamamış gibi boşver abi unutursun demesi muhtemeldir.
en asil duyguların erkeğidir.
toparlanacak olan ve toparladıktan sonra boşlukta kendini kaybedecek erkektir.
asıl toplanması gerekenin kar$ı taraf olduğunu bilmeyip, kız gibi davranan, kıçını bir an önce toparlaması gereken ki$idir.
kendini çöp kutusuna atmış erkektir. zamanı gelince çıkar: (bkz: #1842783)
zaten bildiği tecrübeler kendisine tekrar tekrar kurtuluş gibi sunulan, ama işe yaramadığını, en kötüsü de zamanın çare olmak yerine yaraya tuz bastığını gören, napacağını bilemeyip geleceğe gözlerini yuman, geçmişe hapsolup delirmekle intihar kararı arasında gidip gelen bir adam olur bazen. "geçer" diyenleri, enayi gözüyle bakanları mecburen anlayışla karşılar, çünkü kendisi de geçmişte öyledir. kendini tanıyamaz haldedir, sonunda unutamayacağını kabullenir, yeterince güçlüyse eksik yaşamına devam eder, değilse ya yaşamdan uzak bi yerde kendini bulur, ya da yeni halini eski sevgilisine tanıtıp açık çeki sunar eline, umut dilenir.
hayat kısa deymez bir kıza diyip sırtı sıvazlandıktan sonra içmeye götürülü kafası dağıtılası ve en kısa zamanda yeni bir sevgili bulması tavsiye edilesi erkektir.
erkek ya da kadin farketmez, insanin hayatinin birr döneminde artik kendisi için yaşama iç güdüsü körlenir. biz buna yasama sevinci diyoruz. işte bu tip durumlarda yasama bagliyacak bir neden arar durur. bazen bulur bazen bulamaz.

sirf bunu love story omdunda bir şeyler olarak algilamayin ha....

cünkü hayatta dayanmak için bir neden lazimdir.

etki tepkiyi, tepki etkiyi dogurur.

yahutta kendini neyle sarhos edeceğine karar vermek lazimdir.

iliskilerde aşk bir kaç gün sürer.

sonra yerini alişkanliğa birakir.

cünkü kendini oldugundan daha dinc hissedersin ve o aşkin ilk günlerini ancak onu görerek ve paylaşarak yaad edersin.

aşki ve sevgiyi tüketmek cok cok basit bir iştir.

karsilikli sevgi iyi bir şaraba benzer.

usulunce uygun yemeklerle beraber tadina vara vara ağir başlikla uygun zamanin da içmek lazimdir. tadini ve aromasini koklaya koklaya...

iyi bir sarabin bukesi bagda yetismez mahsende bekler iken olusur.

sarabi sultan suyu icersen kafana dikip icersen, ibadullah sivri kulah bir şise ile kalirsın.

gerci öyle ya da böyle kaliyorsun ya...

ama öyle yada böyle uzun uzun içmek lazimdir.

bos sise ile öyle avanak avanak kalakalirsin.

içtiğin zamanlari yaad edersin.

bir gün gelir siseye kaldirip atarsin.

sadece tahayyul edersin.

cok cok sonra aşk nereye gitti diye arpaci kumrusu gibi düsünürsün.

alişkanlik oldugu için bari animsatsin diye siseyi cöpluklerde ararsin.

ama nah bulursun...

çöplüklerin kokusu uzerine siner.

ve yikanmak için sular akmiyordur....

bu ayni sefahat alemlerine dalan ve sabahlari ensesinde ahlaki düsüncelerin ve pişmanliklarin bozalar piserdiği bir sekilde uykudan kalkan insanlarin ruh haline bürünürsün.

ne mi olur sonucta cöp kokusu üzerinden gider elbette.

yada muslugu acarsin sularin seni yikamasini beklersin...

yada yallah edip birsuyu akan bir çesme bulursun ve yikanip tertemiz olursun.

burnunda cöp ve sarap kokusunu ile yasarsin.

yeniden şarap icmek icersin ve aayni seyler basina gelir.

bu böyle sürer gider ve günün birinde dört kolu ile ahiret hava yollarina tek gidis bilet alirsin.

ne yapalim hayat bu...

ha isten kovuldun ha ayrildin. ikiside ayni kapiya cikar...

binaeylehen enseyi karatmanin alemi yok....

disarda cok guzel bir ay var...

hirsizin bile işini gücünü bir kenara atip sarki söylediği türden....
(bkz: ya bir de terk edilmişse)

kolay kolay atlatılacak şey değildir. yazarsın yazarsın yazarsın.
sevgilisinin siyah-beyaz dünyasını renklendiren tek şey olduğunu anlayan erkektir . ayrılıktan sonra her şeyin tadının kaçtığını düşünmeye başlamıştır ; aslında bu durum 'şartlanmaktan' , 'bağlılıktan' , 'alışkanlıktan' başka bir şey değildir . bir kız psikolojisine bürünmüştür erkek ve bekaretinin onunla gittiğine inanır . yıllar geçtikçe anlıyacaktır ki geçirdiği buhranlı dönemler aslında boşunadır çünkü eski kız arkadaşı çoktan onu unutmuştur zaten çok geçmeden aşk kapısını başka biri çalmıştır .