bugün

herkesin kendi sevgililerinden örnek verip durduğu, sıkıcı, bunaltıcı, kişisel ve var olmadığı takdirde sözlüğün pek bir şey kaybetmeyeceği başlıklardır.

eski sevgili - yeni sevgili farketmez, pek bir halta yaramaz bu tür başlıklar.
(ara: sevgili)
SEVGili başlıkları bir nevi güncedir. kişinin karşısındakine karşı neler hissedebildiğini gösterir. bu önemlidir, çünkü hislerinizi paylaşmanızın, konu da böyle olunca, herhalde çok kolay bir yolu olmasa gerek.

şahsen arkadaşlarıma şunu böyle özledim şunu şöyle özledim diye yazmam. özlemediğimden yazmam elbette. ama yad etmeyi severim ayrı.
okuduğumda banane lan senin sevgilinden dedirten başlıklardır. böyle hiç merak etmediğim başlıklar giriş yaptığım da pat diye karşıma çıkar. gereksiz başlık da denilebilir. (galiba bu saçma başlıklar çok ilgi çekiyor)
en gereken baslık turu olmadıgı gibi, hissiyat acısından; gerekliliği soz konusu bile olmayan diger baslıklara kıyasla, oldukca gereklidir.

bir kere en basta maneviyat ön plandadır. direk içimizi ele alır.

"ben asiyim, yok bende duygu falan, beni alakadar etmiyor" diyorsanız;
istenmiyorsa okunmaz, bunda cemkirecek bir sey yok. her baslıgı okumak gibi bir mecburiyet yok ne de olsa.
sozluge, sozlugu de gecelim hicbir canliya zerre kadar getirisi olmayan basliklardir. sen sevgilinle asansorde yiyismissen, ya da sevgilin kucagindayken entry giriyorsan bundan bize ne ?
sonra bu sevgilili basliklarin pek cogu da fantezidir ha. ilk verdigim ornege bagli kalarak bir ornek veriyim bari. mesela sevgiliyle asansorde yiyismek diye bir baslik aciliyor. yazar buraya girdigi entryde sevgilisiyle asansorde nasil yiyistigini falan anlatiyor. yalan... vallahi billahi tillahi yalan. o yazarin fantezisinden ote bir sey degildir aslinda. egosunu tatmin ediyor, bakin ben asaonsorde bile mali gorebilirim demeye getiriyor aklinca. ama aslinda o'nun sevgilisi elizabeth'ten baskasi degil. SEn bu numaralari yemezsin turkiyem, yemezsin de ben yine de bi ayiktirayim seni.