bugün

Gecenin getirdiği sıradan bir hüzün var üzerimde. Sessizliğin fısıltılarını dinliyorum.
Ruhum bunalıyor. içmek istiyorum. Bir sigara
Bir sigara daha
Ciğerlerim ağrıyor.
Neden içmek istiyorum seni? Neden boğuyorsun nefesimi?

Tütününün közünü izliyorum. Kızıllığınla süslüyorsun gecemi. Büyüleniyorum.
Gri dumanını izliyorum karışmak istiyorum sana. Yavaşca süzülen dumanına karışmak istiyorum. Sürüyorum parmağımın ucunu kırmızılığına. Canımı yakıyorsun.

içme şu boku diyorlar. içme şu siktiğimin bokunu.
Ne faydası var sana?

Bir türkü dinliyorum
Ayrılığın yamanlığından bahsediyor
Bir şarkı dinliyorum
Seni kimler aldı diyor
Başka bir şarkıda
Bir ölüm var diyor
Bir başkasında
Gökyüzü bazen ciğerime doluyor
Bambaşka bir dilde dünya çok soğuk diyor

Her şarkı birşeyler söylüyor. Gecenin sessizliğini yaran her seste bir anlam var. Her notanın bir hikayesi var.

Gün ağardı ağaracak.
Afilli cümleler kurmak istiyorum.

Hıçkırık sesleri çalınıyor kulağıma birden. Ağlayan kim?
Yalnız oturduğum kimsessizliğimde duyduğum sesler bana ait olamaz.
Yanaklarım ıslanmıyor. Göz yaşı olmadan ağlayabilir mi insan?

Ruhum daralıyor. Bedenim her zamankinden daha ağır geliyor. içime sığamıyorum. Bu eller, bu ayaklar, bu çırpınan kalp benim olamaz.
insan neden kendine sığamaz?
insan ne olur da kendine sığamaz?

Arkama bakmadan kaçmak istiyorum buralardan. Sorulardan ve zihnimdeki seslerden uzaklaşmak istiyorum.
Kaçamıyorum.

Birine güvenmek istiyorum. Anlatmak istiyorum herşeyi.
Güvenemiyorum.

Sarılmak istiyorum amansızca.
Uzaklaşıyorum.

Haykırmak istiyorum.
Susuyorum.

Hıçkırıklara boğuluyorum, ağlamak istiyorum.
Gülüyorum.

En son ne zaman ağladığımı hatırlayamıyorum.

Öldürmek istiyorum. Vicdan nedir bilmek istiyorum.
Yaşayan bedenin çırpınışlarını görmek istiyorum. Elimin altındaki kalbin çaresizlikten kıvranışını duyumsamak istiyorum. Tırnaklarımın izi, kanın közden de cezbedici kırmızılığı bürüyor gözlerimi.

Hissetmek istiyorum
Acı bile olsa çekmek istiyorum

Yalanlar söylüyorum. En çok da kendime.
Kendimi kandırdığım yalanlar başkasını kandırmak olmuyor artık. Yalan söylemek su gibi bir ihtiyaç haline geliyor.

Hiçbirinizi sevmiyorum.
Kimse kimseyi sevmez.

Annelerin çocuklarını seviyor oluşunun bile yalan üzerine kurulu olduğu düşünülünce, iki günde seni seviyorumlar saçan insanların gerçekçi rolleri komik geliyor.

Evet anneler bile çocuklarını gerçekten sevmezler.
bambaşka bir hayatta bambaşka birisi olsaydınız, onun doğurduğu ya da sahiplendiği bir çocuk olmasaydığınız sevecek miydi gerçek sizi anneleriniz?
Boktan huylarınıza katlanabilecek miydi?

Hayattan yemekten, içmekten, uyumaktan ve kendini satarak birşeyler satın almaktan başka amacı olmayan insanların arasındayım.
Fiziksel olarak çoğunuzdan bir farkım yok. Yazdıklarım, paylaştıklarım, yaptıklarım...
Bende sizden biriyim.
Zorunluluklarım var(işemek gibi)

Zihinsel kısmımda ise yeller esiyor.
Dışıma yansıtamadıklarım içimi yakıyor.
Bu sirke daha fazla katılmak istemiyorum.

En yeni telefonu almak için birilerine boyun eğmek istemiyorum. Daha yüksek mevkilere gelebilmek için nefret ettiğim insanların götlerini yalamak istemiyorum. Daha marka kıyafetler giyebilmek için hergün aynı işyerine gidip kendimden daha fazla tiksineceğim tekdüze bir yaşam istemiyorum. Gelecek korkum yok. Geçmişi geçmişte bırakamıyorum.
Medeniyetten de en az sizden nefret ettiğim kadar ediyorum.

Sizi sevmiyorum, çünkü aptalsınız.
Kendimi sevmiyorum çünkü bende aptalım.

Neyse,
Kime ne anlatıyorum.