bugün

seri eksi oy verip kaçan ibne'ye yazılan açık mektuptur.

hergün takıldığın bir insanın bütün entry'lerini teker teker dolaşıp eksi veriyorsun.

toplam verdiğin eksi sayısı sözükteki entry sayısına eşit hale gelecek yakında.

senden 1 şey öğrenmek istiyorum. aydınlat beni.

ulan bu kadar vakti nasıl buluyorsun?
(bkz: seni bulacam oğlum)
entry'lerin hiç birini okumadan eksileyip kaçan insana yapılan sitemdir. ayıptır günahtır, insanı yazmaktan soğutma be can.
seri numarandan bulmaz mıyım seni?
(bkz: benim babam polis)
(bkz: beşiktaştan koyacam kadıköyden çıkıcan)
(bkz: yakalarsam)
bak hala devam ediyor.
Sevgili s.e.v.i. *
"Arkadaşım. Güzel insan. Derdin nedir? Bi kere kimliğini bileyim, ona göre konuşalım. Kim için çalışıyorsun? Hangi örgüte üyesin? Devlete mi çalışıyorsun yoksa beni yıldırıp sözlükten kaçmam için seni moderasyon mu tuttu? Ha şunu da söyleyim. Boşa uğraşıyorsun. Eminin bi kuyruk acın vardır. Ne yaptıysam haketmişsindir. Aynen devam et. Karmaya kassaydım senin gibilerden haysiyet fukarası asalaklardan kaçardım."

Şeklinde bir örnek olabilir.
ey sevgili, ananın ki.

bu kadar mektubum.
öncelikle başlıkta yer alan "ibne" kelimesi için peşinen özür dilerim. başlık bu şekilde olduğu için mecburen bu ifadeyi kullandım. bu "yakışıksız" kelimeyi kullanmak haddime olmadığı gibi sizin de asla hak etmediğiniz bir ifade efendim.

beni seri eksilemenizde hiçbir beis yok. ancak korkmama neden oluyor. yazdığım ne varsa, 1 kişi, hiç üşenmeden eksiliyor. aynı kişi olduğuna artık eminim. derdim artı eksi değil sadece korkuyorum. sizi bu denli kızdıracak ne yaptım? lütfen özel meşaz yoluyla belirtin ve ben de telafi etmeğe çalışayım.

hürmetlerimi arz ediyorum. lütfen iyi niyetimi görüp kabul buyurun. iyi günler.

yours sincerely.