bugün

aşkın tutku ve mucize olduğunu gözler önüne seren bir serenat cümlesidir.
aşkın yarattığı yanılsamayla söylenen salakça sözlerden biri.
aşka özgü zakkum bahçelerinde
gene acılarla kalıyorum ben.
deniz ölesiye yakın ayaklarıma.
ey ülkemin pusatsız kahramanları,
erzurum garında, banklar üstünde,
sükût-u hayâle uğrayan kalbim!
geceyi kavrayan parmaklarımla
bu hasret, bu hicran zelzelesinden
beni kurtarmaya gücünüz yetmez.
çünkü mutsuzluğun mekteplerinde
ıstırâp dersleri alıyorum ben.

gittikçe yaklaşan bir âfet gibi
intihar yanılgısıyla
yollar beni esârete çekiyor.
şehrayin şarkıları söylüyorum içimden
şarkılar ki, hep aynı nakaratla bitiyor.
sen bir garip delisin,
gözleri perdelisin.

erzurum garında, banklar üstünde
susuzluktan ağlayan bir güvercin
içime vuruyor kanatlarını.
nağmelerin ateşinde parlayan
kuşlar bölük bölük hayatıma giriyor.
bütün çığlıkları kuşanmış ölüm
dudaklarında siyanür
oysa bilmiyor ki, bu yolculuktan
yollar tükense de, dönmeyeceğim.
seni yaşamadan ölmeyeceğim
o çin hârikası bakışlarını
o pekin gözlerini
gözlerin ki, gece donanmasıdır
yoksul ve yabancı mısralarımın.

bedenimde çıban çıban ağrılar
ben bu ağrılardan zevk alıyorum
ejder tepesinde bunalıyorum
bir yanda kum fırtınası
diğer yanda esrârengiz
karakalem çalışması bir deniz
rüzgârla, yağmurla ve yıldızlarla
başlamak üzere son âyinimiz

erzurum garında gece yarısı
bankların üstüne şimşekler konar
bazen bir yıldırım gezinir saçlarımda
bazen bir melek saatler boyu
yakama ölümsüz çiçekler takar
erzurum garında gece yarısı
hıçkırıklar boğazıma tıkanır
nemrut ateşiyle sabaha kadar
içimde binlerce ibrahim yanar.

koltuğumda efsaneler kitabı
kafdağı'ndan nergis devşiriyorum.
başını dayamış omuzlarıma
o eski, o yaşlı zümrüdüanka!
ben bir çin sarhoşu samanyolunda
denizi tartışan bakışlarını
geçmişime asla gömmeyeceğim
seni yaşamadan ölmeyeceğim

perdeler kalkıp da sabah olunca
aldırma aras'ın öyle bulanık
öyle mahzun aktığına
palandöken yine sisli, aldırma
ben hem sise hem çamura alıştım
senelerdir bu acıyla buluştum
mutluluk ne zaman çıksa karşıma
yalnızlık bir zindan, çöker başıma

Nurullah Genç