bugün

(bkz: selpak reklamı yapan sözlük yazarları)
(bkz: kağıt mendile selpak diyen sözlük yazarları)
(bkz: dilenciye sadaka verecek kadar fakir değilim)
geçtiğimiz sene izmir'de rastladığım adam türüdür. "bi ekmek parası" diye elindeki selpak'ı uzatan amcaya ekmeğin izmir'de 75 kuruş olduğunu söylemek istedim. ama yapamadım, yürüdüm gittim.
dilencilik yapan yaşlı adamdan kat kat üstündür. en azından dilenmiyorum bak bir şeyler yapmaya çalışıyorum demektir. haysiyeti olan, en önemlisi gururu olan adamdır. öyle adama bir selpak alır 10 selpak parası verilir. helal olsun.
dilenci değildir lan. dilenmez. çalışır işte.
görünmez adamlardır onlar. pek kimse görmez onları. yanlarından geçerler giderler ama o adam çoğu zaman dikkatleri çekemez.
selpak değil, kağıt mendil'in en ucuzu neyse onu satarlar.
geçimini sağlamaya çalışan adamlardır. dilenmezler, bir şeyler satmaya çalışır. elleri öpülesi, selpakları alınasıdır.
Ayakkabı boyayan yaşlı adamlarla eş değer sorunlar yaşayan adamlardır. 20 yaşındadır bir velet ve babası hatta dedesi yaşındaki adamcağız ayakkabılarını parlatır, sen utanırsın ülken adına o tablodan. Yaşlılara devletin vaad ettiği sosyal güvence budur işte.

Paragrafımın simetrisi al (bkz: yaşlı adamlara ayakkabı boyatan gençler)
(bkz: adaletini sikeyim dünya)
dilenmeyip çalışan amcalardır, helal olsundur.
birde bunların yaşlı teyzeler olanı vardır. bahçe de yetiştiği yeşilliklerden satarlar ya da baskül koyarlar onlerine bunlarla sağlarlar geçimlerini. hep merak etmişimdir çocukları falan nerde ne yapıyorlar bakmıyorlar mı. hepimiz bir gün yaşlanacağımız gerçeğini unutmayıp, onların sattığı ürünlerden almamız gerekir. zaten dilenmiyor bikere. bi ayakkabıya 200 lira para verebiliyoruz onlara da katkı sağlayabiliriz.
insan gecmisinde yaptiklarinin cezasini ve cefasini ceker. bu hayatta hicbisey tesaduf degildir. herkes hakettigi hayati yasar. cok namuslu olup cocuklarina efendi gibi egitenlerin yaslaninca selpak sattigini hic gormedim bugune kadar. annem hep "insan akli kadar rahat eder" derdi, hakliymis.
Hepsi için değilde kimileri için o mendili almadığında arkandan söven adamlardır.. Önüne gelene kadar sana dua eder almayıp geçince ise aynı duaları 10 kat şiddetle bedduaya çevirir
kadın dilenci görünce nedense üzülmüyorum pek.
profesyonelce yapıyorlar işlerini.
almıyorsan alma s.ktir git der gibi bakıyorlar.
ama yaşlı dede görünce böyle yavaş yavaş yürüyen.
ağlamaklı oluyorum, hüzün kaplıyor içimi.
erkek güçlüdür! erkek savaşır!
yok abi yok. öyle olmuyor bu işler.
var bir tuhaflık.
hükümet mi dersiniz, kapitalizm mi dersiniz, işsizlik mi dersiniz... ne derseniz deyin. umurumda değil; o adamın neden 10 selpak'ı 1 liraya sattığı kadar.
içimin yandığı kimi zaman gözleriminden yaşlar akmasına sebep amca/teyzelerdir. inanın insanın bütün hırsları, salak günlük dertleri geçip gidiyor. kim bilir o yaşlılarımız ne şartlarda yaşıyor. asla boş geçilmemesini düşündüğüm kişilerdir.
sadece selpak satan değil sokakta ne zaman bir şeyler satan yaşlı amcalar teyzeler görsem yüreğim burkulur içimden söylenirim kendi kendime bu adamın hiç mi çocuğu yok bir insan nasıl olurda selpaktan kazandığıyla geçimini sürdürür diye.

bir defasında 65-70 yaşlarında bir adamı hamallık yaparken gördüm komşunun evini taşıyan ekip içerisindeydi. allahım bu nasıl bir incinmişlik bu nasıl bir itilmişlik yazık bu amcamız işini düzgün yaptığını da herkese göstermek bu iş için yaşlı olmadığını hissettirmek istiyordu.

hepimizin çevresinde böyle kişiler eminim ki vardır. ama ben görünce böyle amcaları teyzeleri çoluğundan çocuğundan başlıyorum devletin bu konuda hiç bir şey yapmamasından çıkıyorum. sonuç ne mi oluyor her defasında unutmuş oluyoruz.
üstüne eski bir elbise giyip yüzüne hüzünlü bir ifade takıp elini açıp dilenen gencecik insanları görünce bir gram üzülmüyorum, ancak böyle amcalarımızı görünce üzülmüyorum desem yalan olur.