bugün

yüksek ihtimal lan!

geçen hafta entelektüel susan sontag makalelerimden uzaklaşmış, hani şu herkezin meth ettiği lost dizisine vermiştim kendimi. "izle bak lan çok acaip, çok über fantastik bir dizi, her bölümü ayrı bir travma" diyen arkadaşlarımı kırmamak adına gerçektende 4. sezon sonuna kadar izledim diziyi. kuramsal bağlamda analizler içerisine girmek, algıda seçiciliği körükleyen faktörler hakkında bir iki çift fikir sahibi olabilmek için yaptım bunu.

çakma dvd'leri koydum sırayla pc'ye ve bölümleri bir bir izlerken, gerçekten 3. sezon başına doğru önce diziden lisedeki felsefe hocam levent gürpınar'ın çıkma ihtimali üzerinde düşünmeye başladım. dizideki bütün karakterler şizofren bile olabilirdi. sonra acaba turuman şov hesabı bir toplumsal mesaj kaygısı mı acaba dedim. bilimsel deneylerin yapıldığı bir ada olduğu aşikarmış gibi görünse de, aslında dharma mı? ne haltsa işte o, tarikat olmalı heralde dedim! tekke ve zaviyelerin kapatılmasını düşündüm sonra...

sonra... evet sonra, herşey çözülüyordu jack panda olmalıydı, sawyer uzaylı! kate olsa olsa deniz seki'dir diye düşündüm. ama "ana lucida" ölmemeliydi derken, uyuya kalmışım...