bugün

bugün bazı kendini çok kahraman zanneden klavye gençliğinin başına gelmemesini dilediğim olay.

yav arkadaş, sen ölmeyi bayılmak zannediyorsun ama iş öyle değil,

tamam vatan söz konusu ise, gerisi teferruat, ancak vatan söz konusu ise, kıytırık nedenleri söz konusu ederek felakete gitmek değil,

stratejik olacaksın , ömrünün dörtte üçünü bizzat cephede geçirmiş, dünyanın gördüğü en büyük savaş ve cephe komutanlarından, gerçekten gerektiğinde ordusunu , hatta milletini en riskli savaşlara bile sokmuş, Atatürk bile boş yere mi demiş " yurtta sulh, cihanda sulh" diye,

savaşın her türlüsü , felakettir, savaş o yüzden olabilecek en son ve en çaresiz seçenek olmalıdır

ayrıca artık savaşlar bizim eski fetih dönemleri gibi, insan ve bilek gücüne dayalı, haydi atlayalım atlara, alalım kılıçları, dalalım üstlerine, çarpışalım göğüs göğüse şeklinde olmuyor ki,

sen oturuyorsun mesela evinde, klavyeden savaş naraları atıyorsun nasılsa bin bilmem kaç km. uzaktayım diye, adam 10 dakika sonra, tam lokasyon tespiti yapıyor, 15 dakika içinde de sen cümlenin son noktasını koyamadan, güdümlü füzeyi koyuyor beynine.

Rusya'nın böyle bir teknolojisi var mı, hem de dibine kadar, peki senin kendini buna karşı savunacak teknolojin var mı? Amerika ve israil izin verdiği kadar.

dahası hemen yine sınırımızda bulunan , Rusya'nın büyük müttefiki olan ve alenen her bir tarafım nükleer silah dolu diye açıklamış olmasına rağmen, bunun ihtimali ile bile ortalığı yakıp yıkan abd.nin bile gık çıkarmadığı, bişey olsa da Türkiye'ye bir dalsak düşmanlığı içinde bulunan bir iran var.

yani tamam vatan için gaza gel güzel, ama yerli yerinde, aklınla, stratejik gel, bir meslek liseli edasıyla değil,

bu örneği boşa vermedim, çünkü zamanında tanık olduğum bir şey paylaşacağım kısaca:

bir evvel ki işyerimin karşı caddesinde bir meslek lisesi vardı, camdan çok net görebildiğim alanda, özellikle belli bir grup, okulun yakınından geçen, başka okullu ve özellikle güçlerinin yeteceğini düşündükleri parlak tipli gençlere, olur olmaz bulaşırlar, dayılanırlar, bazısı boynunu büker geçer, azıcık başı havaya kalkacak olanı da tartaklarlar hatta döverlerdi. Bir gün yine camdan dışarı bakıyorum, iki tane genç parlak giyimli (muhtemelen bir kolej kıyafeti idi), temiz ve mülayim görünümlü iki genç geçiyordu, yine aynı malum grup ki dört kişilerdi, bunların önünü çevirdi, klasik dayılanma tavırları falan, çocuklar allah var, cevap bile vermeden yürümek istediler, ancak bizim çakallar, kafaya taktılar ya, bulaşacaklar. içlerinden birisi çocuğun birinin göğsünden iki eli ile hızlıca itti, çocuk iki üç adım geriye doğru sendeledi ama düşmedi, bunun üzerine bizimkiler daha bir dayı havalarına girdiler,
diğer çocuğun da üstüne yürüyorken, bizim kolejli çocuk o ayağı nasıl oraya kadar kaldırıp, bizimkinin, beyninin üstüne koydu anlamadım, tepesine topuğu yiyen bizim dayı çuval gibi yığıldı yere, sonra diğer kolejli, koşarak geldi havada bildiğin süzüldüğünü gördüm yani, iki ayağı ile diğerlerinden birinin göğsüne bir geçirdi havada, çocuk geriye doğru ne kadar uçtu da düştü bilemedim, zaten bunları gören dörtlüden bir tanesi, kaçtı gitti. Uzun lafın kısası, bu iki kolejli , kalan üç dayıyı aralarına alıp öyle bir dövdüler , öyle bir dövdüler ki ben öyle dayak görmedim, üstelik, böyle durumlarda, birken hemen okuldan gelen destekle beş olan meslek liselilerden bir kişi bile koşup gelememişti. Nihayetinde bizim firmanın güvenlikleri falan koştular zorl aldılar ellerinden, dayıları. Sonradan öğrendim ki, bu iki parlak kolejli, karate , siyah kuşakmış, üstelik içlerinde biri genç milli takımda derecesi bile varmış.

işte arkadaşım diyeceğim o ki, olur olmaz meslek liseli dayılığı yapmanın anlamı yok, her şey yerinde, uygun şartlarda, gereğine uygun yapılmalı.
savas cigirtkanligi yapan ergenlerin basina gelirse sevinecegim olay.
klavyede strateji oyunu oynamak zannediyorlar savasi aq ergenleri.
burada hala anlayamadığım durum,

bir kısım arkadaşın, sanki çok büyük vatansever, ben gibi düşünenlerin vatanını sevmeyenler, gibi bir algı oluşturmaya çalışmaları,

daha da kötüsü bence, bu savaş çığırtkanlığı yapanların, savaş hakkında hiç bir fikirleri olmaması,

bence dışarı çıksınlar, hangi ilde olurlarsa olsunlar, memleketlerinde belki de bir zamanlar, esnaf, mühendis, işletme sahibi falan olup da bugün, burada iki kuruş alabilmek için sokakta el açanlara baksınlar.

ve

o suriyeli doğduğundan beri dilenci değildi başlığının altındaki ilk entry'yi bir kez okusunlar lütfen.