bugün

yanlış anlaşılma olmasın sarhoş olan, ona bakan. gökyüzü her zamanki haşmetiyle duruyor her zamanki yerinde. yalnız nargileyi çok içmiş ortalık biraz dumanlı. sonra yanakları pembeleşmiş. yoksa ot mu içiyor anlamadım. balkonumdan baktığımda üzerine tutturulmuş bir kaç parlak yıldız düğme bana göz kırptı. gel beni aç dercesine. bulunduğum yerden süzülüp şehrin üzerinde bir tur atıktan sonra bu baştan çıkarışa avdet etmek isterdim doğrusu. ama çok keyif yapmış otlarla. her taraf dumanaltı. pembe yanaklarıyla sarhoşluğunu gizlemeye çalışan ilk kez alkol almış bir genç kızın masumluğunda bu gece gökyüzü. hayır içmedim diyor ama yüzü ve hafif kaymış giysisinin ışıldayan düğmeleri dengesini neden kaybettiğinin kanıtı. ama yakışmış sarhoşluk. edebiyle içmiş belli. akşamdan beri kimsenin üzerine kusmadı zilli.
güncel Önemli Başlıklar