bugün

(bkz: kedi ulaşamadığı ciğere mundar dermiş)
bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmanın en güzel örneğidir bunu yapanlar. sanatın hangi dalı olursa olsun sadece konusmus olmak adına bir şeyler söyleme ihtiyacı hissetmelerinden midir bilinmez sanatı ve sanatcıyı kötülemek adına hiç bir yerinden ne kadar ugrassak da anlamlı, mantıklı bir şey çıkaramayacagımız sözler sarfederler. oysaki müzisyenlik adına konusursak bir eseri hazır dahi olsa çalmaya çalışmak bir özveri gerektirir. sonucta o eseri doğuştan bilmiyor, annenizin karnından o eserle beraber dogmuyorsunuz. onu tekrar icra edebilmek için o parçayı sadece o sahnede değil, öncesinde de tekrar tekrar calmak, irdelemek şarkıyı adeta bir kitap gibi okumak gerekiyor. dısardan bakıldıgında cok kolaymıs gibi gözükse bile bu zaman dilimi şarkısına göre de cok uzun bir süreyi kapsıyabiliyor. hani fedakarlık, hani özveri diyecek olursanız eger o zaman dilimi içinde yapılabilicek türlü aktiviteleri şöyle bir kafanızdan geçirmenizde yarar var. çok eğlenebilirdiniz. belki de kız arkadaşınızla beraber vakit gecirebilirdiniz. evde oturup dinlenebilir ya da saatlerce uyuyabilirdiniz. belki de bilgi sahibi olmadan gelip birşeyler yazardınız. bu size kalmış. ne de olsa giden zaman geriye gelmiyor. ama en azından yapılan hatayı geri almak mümkün. o da yanlıs düşüncelerden kurtulmakla başlar.
dürtülerin kralı.

herkes taze sıkılmış portakal suyu içerek güne başlar. gün boyu organik takılıp ballı süt içip yatar.
herkes saygıdan kırılır sadece. sevgi, hoşgörü onların olmazsa olmazları. vicdanları pirüpak. erdem onların dost gölgeleri.
herkes orijinalliğin sonsuz deminde. güzelliğin engin denizlerinde yüzerken selam eder aşkları dünyaya.

herkes ak kaşık.

işte bu yüzden, sırf bu yüzden yeni bir isim verdim sana diye devam eden şarkılar gibi herkesin kıskançlığı. kendini görmezliği. bilmezliği.
kendinden bihaber olanların ilkel dürtüsüdür.