bugün

hassas bir çizgidir samimiyet denen hadise. öyle çok vıcık vıcık olursanız yavşak derler. sorulduğunda cevap verir, bazı olaylara az tepki gösterirseniz de öküz oluverirsiniz.

el şakalarından oldum olası nefret ederim. biri kafamı falan tutarsa asabım bozulur. içip içip sarılan kızlardan da nefret ederim, el kol yapan erkekleri zaten mütemadiyen bozarım. insanlarla ilk buluşmada tokalaşmaktan yanayım, hatta ayıp olmayacağını bilsem baş selamı verip, otururum yerime. ama şu kızların istiklal caddesinde karşılaşıp, birbirlerinin sırtına atlamalarını anlamıyorum amk. cuk cuk öpüyorlar birbirlerini, bellerini sımsıkı kavrıyorlar, 3 kere 4 kere falan öpüşüyorlar. bu ne amk? 25 senelik annemi bu sululukla öpmedim ben, nasıl bir hasretmiş bu sizdeki?

samimiyet; illa birini öpüp, bol jestli mimiklerle paslaşmak değildir. kafelerde birbirinizin sırtına çıkarak da samimi olmuyorsunuz, üzgünüm.

saygınlıkla samimiyet paralel olunca seviyorum ben. sevdiceğim en samimi halde 'lan' dese 3 saniyelik esle suratına bakıyorum. allahtan akıllı, 3 saniye de anlıyor.
Aşırı doz kullanımı halinde terkedilmiş sevgili rolü yapiniz.
Kavganın ilk sinyalleridir.