bugün

--spoiler--
Çirkin kadın yoktur, az makyaj vardır. Dünyanın en sıradan kadınını iyi bir kuaför ve modacı yardımıyla şahane bir yıldıza dönüştürebilirsiniz. Zaten gerçekte olan da budur. O imrenerek baktığınız starlar, sadece defoları ustaca saklanmış sıradan kadınlardır oysa. Her türlü medyada yüzlerce kez çok güzel olarak sunulduğu için toplumdaki genel algı, sunulduğu şekli alır.

Aklınızda medya starı olarak yer alan o kadınlardan biriyle biraz konuşup, birkaç gün geçirirseniz, hayallerinizin yıkıldığını görebilirsiniz.

Benim hayatımın en büyük hayal kırıklığı Amerika'ydı. Tamam, dünya siyasetindeki en sevilmeyen figür tartışmasız Amerika'dır. Öte yandan, herkesin bir gün gitmeyi hayal ettiği yer de Amerika'dır. Belki Amerikan film endüstrisi yüzünden böyle bir algıya sahibiz. Hollywood öylesine mükemmel filmler sunuyor ki, küçük bir çocuktan yaşlı bir nineye kadar herkes Amerika'yı neredeyse bir masal diyarı sanıyor. Ne yazık ki benim gördüğüm şeyler farklı.

Öncelikle söylemek gerekir ki, günümüzde Amerika'nın birçok şehrine gitmek için pasaport kontrolüne Amerika'da değil, bulunduğunuz ülkede giriyorsunuz. Bu nedenle Dublin'de pasaport kontrolüne girince çok şaşırmıştım. Bunu dünyada sadece Amerika yapıyor. Dublin'de pasaport kontrolünden geçtikten sonra Boston'a uçtuk ve indiğimizde yine başka bir şaşırtıcı şeyle karşılaşmıştım. Herhangi bir kontrol yoktu. Uçaktan inip, doğrudan kente girebilirsiniz. Sanki bir iç hat uçuşu gibi. Pasaport kontrolünü deniz ötesi ülkelerde yapmanın faydaları.

iner inmez Boston'da cebimdeki Euro'ları Amerikan dolarına çevirmem gerekiyordu. Bu nedenle Havaalanının içindeki birkaç bankanın döviz büfesine yöneldim. Bankanın döviz büfesindeki türbanlı kadın gülerek çok düşük bir kur teklif etti. Bütün dünyada Euro-Dolar paritesi 1,39 iken, bana 1,13 teklif etmişti. Ardından da uyardı: Amerika'da başka hiçbir yerde değiştiremezsin! Ne yazık ki kadının çok haklı olduğunu ilerleyen günlerde öğrendim. Çünkü Amerika'da, Avrupa'nın her yerinde bulabileceğiniz döviz büfeleri yok. Yabancı parayı sadece belli bankalarda bozdurabiliyorsunuz. O da eğer o bankada hesabınız varsa. Hesabınız yoksa, mecburen bir tane açmanız ve parayı o hesaba yatırmanız gerek. Yine de hemen bozduramazsınız. Bir gece paranın o hesapta yatması gerekiyor.

Hemen belirtmeliyim ki, dünyanın en eski ve köhne havaalanları da Amerika'da. Boston, Washington Dulles, Greensboro, Atlanta, Salt Lake City, Detroit bu eski havaalanlarından bazıları. Sadece Denver ve Miami biraz yüzüne bakılır gibi. Uçaklar da çok eski ve iç hat uçakların hiçbirinde bussines class yok.

Uçakta her zaman koridoru tercih eder, bu isteğimi uçağa binmeden önce, uçuş kartını alırken mutlaka belirtirim. Yine öyle yaptım ve uçuş kartımı veren bayan güler yüzle, severek koridor vereceğini söyledi. Uçağa binip yerimi bulduğumda küçük bir şok daha yaşadım. Bana verdiği yer en arkalarda bir orta koltuktu ve sağımda yüz elli kiloluk bir zenci bayan, solumda da yine o kadarlık bir beyaz genç erkek oturuyordu. Yüzümdeki ifadeyi görünce ikisi de bastılar kahkahayı. Amerikalılar rahat ve sıcakkanlı insanlar. Tanıdık, tanımadık herkes size merhaba der. Yolda yürürken bile yanınızdan geçen kişinin "How you doing" (nasılsınız) dediğini duyabilirsiniz.

--spoiler--

http://www.straturk.com/i...sanlar/245-salt-lake-city