sabahın köründe bir yerlere giden yaşlılar

kesin ve kesin sağlık ocaklarına ialaç yazdırmaya giden yaşlılardır.

elinde poşet vardır.

hiç yaşlanmayacak sanan insanların, yaşlılara duyduğu nefret duygusuyla kafasından geçenleri kalveyeye döktüğü başlıktır.

70 yaşına gelip de senelerce emek verdiği çoluk çocuğunun unuttuğu, hastalıklarla boğuşan insanların keyfinden sabah uykularını terk edip de yollara düşmesinin sebebi amaçsızca sokaklarda kız peşinde koşmak olmadığı kesindir. normal zeka düzeyine sahip insanların, bu yaşlıların o yaşta ve vakitte niye bu ezaya katlandıklarını kolayca bulabilecekleri durumdur.

bazıları belediyenin yaptığı parklara gidiyorlar efendim. hemide türbanlılar lan. hayret ediyorum ha. oğlunu - kızını okula gönderiyor, kendisi ardından parka gidiyor.

çay kahve götüreni gördüm.

bazıları da emekli cinsinden insanlar oluyorlar. maaş almak için saatlerce kuyrukta bekliyorlar. yazıktır bu insanlara.*

liseye gittiğim zamanlarda en çok özendiğim insan gruplarıdır. ben disipiline giderken onlar hayattaki bütün görevlerini bitirmişler ve absürt işler yapmaya gidiyorlar.biri parka, biri ekmek almaya, biri spora gidiyor. böyle olunca da hak mı bu şimdi dememe neden olan durum oluyor bu insanlar.

çukurova'daysa kahveye gidiyordur.

Bu yaşlıların Ankara'daki versiyonları, muhtemelen Ulus'a gitmektedir. Sabahları insanlar işe, okula giderken aynen Yahudi gibi gidiyor. Hani filmlerde olur ya Alman askerleri Yahudileri tıkıştırır otobüse trene, kampa götürür durum aynen öyle sabah otobüslerinde. Bu güzel amcalarım ve teyzelerimin derdi nedir ben anlamadım. Sabahın köründe işleri güçleri yok, Ulus'a ekmek almaya gidiyorlar. Cidden abartmıyorum, konuşurlarken duydum. Geçenlerde amcanın biri ''Ben Ulus'tan ekmek alacağım, sonra otobüs dönüyor. Zeytinci'nin oradan da peynirimi alıp dönerim'' dedi. Ben de insaf diyorum. Sırf otobüs bedava diye, böyle yapılmaz ki.

eski günlerini yad etmek istemektedir.

her sabah dedemin nereye gittiğini merak ediyorum mesela ben hiç sormadım da.