bugün

müzikle kafayı bozmuş hayatı hep aksiliklerle dolu varoş bünyelerin yapabileceği eylem.daha doğrusu müziği zevk yada vakit geçirmek için dinleyenler değilde daha ziyade müziği hayatın bir parçası olarak görenlerin yapabileceği.her sabah bindiğiniz minibüsdeki insanlar size bakarak iç geçirmektedir.gencecik adam yüzüde temiz kılık kıyafeti ise perişan sabah sabah bu kadar damar takılan insan aklını sıyırmış olmalıdır düşünceleri ile dolu bakışlar tarafından rahatsız edilmektedir.fakat hiç birşeyi takmamıştır.nitekim mp3 player'ında son sesle damar bir şarkı dinliyordur.aklında hala hayatında olup biten eziyetler çektiği sıkıntılar vardır.muhtemelen bu kişi iş yerinde de her daim en damar arabesk şarkılarını mırıldanmaktadır.bu yüzden müslüm baba'yı dinlemeyi erkekliğin 10 şartından biri olarak gören zihniyet tarafından psikolojik linç edilmektedir.* * nitekim bu taraklarda asla bezi olmayacaktır.gözleri daima hüzünlü bakacaktır.maalesef ki asla yarından umudu olmayacaktır.aklı olacaklarda değil her daim olanlardadır.evde yaşadığı sıkıntılar,maddi sorunlar,geçirdiği buhranlar,arkadaşının olmaması,her daim karşılıksız aşklar yaşaması vs..muhtemelen geçmişte beceriksizliğinden
gerçekleştiremediği bir eylemi ileride bir gün gerçekleştirip birşeyleri başarabildiğini acı şekilde çevresine gösterecek ve sessizce aralarından ayrılacağının ve arkasında pekde ağlayanının olmayacağının bilincinde olan kişilerden biridir.
sevgilisinden yeni ayrılmış kişinin bir yandan bira içip ağlayarak yaptığıdır. marc anthony' nin tragedy şarkısında dediği gibi: ' biten bir aşkın ardından trajedi yaratmaya gerek yok ' tur.
çok sık olmamakla birlikte, üç ayda bir yapılması farz olan hadise...

bünye dağıtır, kafa açar, gevşetir, rahatlatır...

güne başka türlü başlarsın**...