bugün

saat 06:53

sabah süpersonik bir kahvaltı yapmışsınızdır. artık allah ne verdiyse. etrafınızdakileri de düşünerek salam sucuk yumurta gibi bilimum osurunca veya ağızı açınca hoş olmayacak kokuları salgılayacak yiyeceklerden de kaçınmışsınızdır. ne kadar iyi niyetlisinizdir yani.
sonra iş yerinize giderken yolda midenizde bi kıpırdanma olur. tamam dersiniz, bağırsaklar sabah operasyonuna başlamış bulunuyorlar. ses etmezsiniz, o kendi halinde çalışsın dursun.
akabinde iş yerine varırsınız, kapıdan girer girmez dün akşam yediğiniz kızartmaların da etkisiyle birden vurur bu. sıçmanız gerek yani çatır çatır.
ama düşünürsünüz ''ulan şimdi içeri girer girmez 'aq evinde sıçmıyo geliyi burda sıçıyo, niye burda sıçıyo? evinde sıçsa geç mi kalıyo? gelir gelmez arazi, bildiğin su anı bekliyomuş, sıçıyo işte adam şu an sıçıyo'' gibi arkanızdan ast ve üstleriniz konuşmalarına maruz kalırsınız.

ben biraz bekleyeyim tutayım boku götümde de, millet çalışmaya dalmışken kalkarım diye düşünüyosunuzdur.

sonrası için;
(bkz: sıçarken kravatın klozete sarkması/#10697168)
(bkz: sıçmak için işe gitmek)
(bkz: umut sarıkaya tipi mutsuzluk)
(bkz: oh iyi olmuş)**