rüzgar da savrulup önünüzden geçen 200 lük banknot

elleriniz cebinizde soğuk bir kış günü ayağınızda annenizin terlikleri sap sap markete kaçak prestige almak için giderken rüzgara kapılıp önünüzden bir kuğu gibi salınarak geçen şakır şakır 200'lük tür. adeta avını kıvrak hareketlerle etkisiz hale getiren bir kaplan gibi parayı hava da yakalayıp kendinize ilk iş bir kısa marlboro alırsınız.

isivcre Neuchatel de yaşadığım an...Üniversite nin göl manzaralı bahçesinde bank ta oturmuş lanet okuyorum..Ne işim var burda , sikmişim okulunuda isviçre lerinide vs vs diye söyleniyorum..Bırak sigara almayı yemek yiyecek para yok..en yakın can simidi 10 gün sonra gelecek, nasıl geçecek lan püfüdü püfüdü derken , yeminle laaa, ayağımın yanına 200 frank geldi..Lan sağa baktım sola baktım önüm arkam sobe deyip kapçaladım..Bizim buralarda şehir efsanesidir hani biri ucuna misina ipi bağlayıp geri çekecek şaka yapacak bütün isviçre gülecek falan.. Yok anasını satim kimse yok benim tarafta..Aynen indira gandi..Fonda lan gene seviyor Allah ilahileri eşliğinde vınnn..

Elinizi uzatırsınız ama yakalayamazsınız. Ah o an yok mu ölüm gibi bir şey olur da kimse ölmez.