bugün

yıllardan beri süregelen birşey var ki, herkes aradığı aşkı bulana kadar ruhen doyumsuzlar ve her cümlenin başını ' ruh ikizimi arıyorum' lar çekiyor.bu normal olan ve istenendir. ama aslolan , bir insanı tüm aykırılığı, tüm farklılığı ,tüm zorluklarına rağmen sevmeye çalışmak değil midir? Onu olduğu gibi kabul edip sevebildikten sonra yeryüzünde hemen hemen sevilemeyecek bir canlının kalmaması, ya da bu sayının çok aza inmesi doğru değil midir?
şimdi değerli dostlar, tecrübelerimden yola çıkarak anlatıyorum ki, kesinlikle ruh zıttı olan sevgili yorar. sonu iyi mi olur kötü mü olur zaman ve Tanrı bilir,ama siz elinizden geleni yapıyorsanız, 'keşke şurda şunu yapsaydım' pişmanlığına düşmeyecek kadar çok vicdanınız rahatsa , gerisi Tanrı nın kararı, ama mutlu son ama mutsuz son, ama da ebediyet ... fazla da kafa yormamak lazım.
ruh zıttı sevgili ne yapar?neden yorar? şimdi bunlara değinmek istiyorum. adı üstünde ruh zıttı olduğundan, aynı zaman dilimi içinde sizinle aynı duygu ve düşüncelere sahip olmayacaktır,çok az ortak paydanız vardır. o elinizi tutup sarılmak isterken siz saatlerce konuşup iç dökmek isteyebilirsiniz (ikisini aynı anda yapmak gerçekten zor ,hiç öyle işkillenmeyin) ; o evde oturup televizyonda pineklemek isterken siz dışarı çıkıp kalabalığa karışmak istersiniz; o sağken siz sol olabilirsiniz; o gurur duyulacak bişey yaptığını zannederken siz 'keşke yapmasaydı' diyebilirsiniz...kısacası velhasılı kelam o türkü siz rock çocuğusunuzdur, o incisözlük siz uludağsözlük yazarısınızdır falan filan...
ayna anda aynı şeyi yapmak için kalbinizin heycanla çarptığı çok az görülür... o noktada filmler ve kitaplar sağolsun.

bir entrynin daha sonuna geldik,hoşça kalın sayın okuyucular...
karşısındaki kişiyi kendine benzetmeye çalışır. iyice benzettikten sonra terkeder.
zenginliktir.
bir olmadan birlikte olmaktır.