bugün

önüne "resmi" niteleme sıfatı monte edilmiş mevcut statükonun artık tehlike olmaktan çıkmış olanlara gösterdiği tepki.

oysa, temel dayananaklarını kökünden sarsacağına inandığı tehlikelerin başında gelen türbanın kullanıcısı olarak hedef gösterilmekle ötekilenmiş olan zümre; ne böyle bir tehlikeyi üretecek fikri altyapıya, ne de fikri zemini edinse dahi bunu eyleme dönüştürecek cesarete sahiptir.

cesaret göstermek fiilinden önce değerlendirilmesi gereken "fikirsizlik" olgusunun tespit noktası; türban kullanıcılarının en az resmi ideoloji yanlıları kadar dejenere olmuş idrakleri nedenlidir. mevcut düzeni değiştirme ehliyetini doymuş ve taşmakta olan bir zihin dışında hiçbir irade hak edemez. tehlike olarak addedilenlerin ve tehlikenin bertarafına namzet olmuşların lerzan mutlu izleyicisi vd. benzer ritüel edilmişler-bilinçli dejenerasyon- ortak paydasında birleşip uzlaşacaklarına, en fazla resmi ideolojinin tali yollarının stabilizasyonunda şekil-metod ayrılıklarına düşeceklerine ve fakat bunun da karşılıklı menfaatlar doğrultusunda aşılıp oportunizm masasında tatlıya bağlanacağına son günlerde izlenen filmin fragmanı delildir.

kolektif paranoyaya hiçbir lüzum olmadığı aşikar olmakla birlikte bunun açılımı; tehlike-li- tarafının fikir adamlarının da en baştan gösterdikleri pragmatist tutumlarının yanısıra karşı tarafın fikir adamlarının ve avenesinin mevcut işleyişten memnun olduklarının açıkca gözlenebiliyor olması bağlamında bir yörüngeye oturtulabilir.

insan, alışkanlıklarından şiddet ya da şiddetli farkediş dışında kopamaz. 80küsür yılda sunulmuş ve hazmettirilmiş olana bağlılık sarsılmaz bir halete bürünmüştür. bu sadece; "islamcı", "şeriat yanlısı" kişiler için değil, resmi ideolojinin sunduklarından nemalananmak neticesinde hoşnutluğa ulaşmış mevcut sistemin değişmesine/yıkılmasına iştiyak beslediğini söyleyen tüm aykırı kılınmışlar için geçerli olan, devrim beklentisinde/isteğinde salınan her türlü ideoloji için geçerlidir.

korkmayınız,
devrim kelimesi artık bu ülkede çok eski bir masalın adıdır.