bugün

onat kutlar'ın, pera'lı bir aşk için divan adlı kitabında yer alan bir şiirdir:

"merhaba güzelim, bak nasıl doldurdu
-dur önce şu sigaramı yakayım-
kırmızı bir güneş bardağımızı
dışarda kararan rum kilisesinin
gürültüyü yapraklara çeviren
çan sesleriyle yüklü ve karmakarışık
saatlerden geçiyoruz umut, ayrılık
günleri. yüzünün gülü kapalı
acı eylül geçiyor köklerimizden
-sanırım değişen bir şey olmalı-

biliyoruz öğle sonu mavi perdesi
gözlerinin yıldızıyla ışıyan
-dur güzelim yüzüne dokunacağım-
ve aklı yetmeyen tarlakuşuna
öpüşlerle derinleşen bir halı
yeni gelin bahçeleri dokuyan
-bu kör eylül karanlığından uzak-
bir ölümsüz yaz ülkesi olmalı

çıkalım buradan hemen gidelim
-ben önce şu hesabı vereyim-
avluda fatih'in ormanlarından
kesilmiş çamlara bakan rum yetim
içimi yalnızlıkla dolduruyor
kapıda sadakor bir dalgınlığın
ardından bize bakan şu delikanlı
-nasıl benim gençliğime benziyor-
şiirimiz bitince ve solduğunda
sarı gül yaprağına yazdığım divanı
alıp götürecek bir sahaf olmalı"