bugün

Kanalda son yılların en acımasız vahşeti, Suriyedeki iç savaşın en çıplak anları dönüyordu. Çocuk pür dikkat izliyordu nefes bile almadan. Hayretle. Anlamlandırmaya çalışıyordu belki de o ufacık yaşına rağmen. Ama aradığı cevabı veremiyordu, evdeki diğer yetişkin bireyler gibi.
Biraz sonra babasına döndü.
-Baba, aslan neden yavruları öldürdü?
Baba bir an o görüntülerin etkisinden kurtulup soruyu düşündü. Birkaç gün önce izledikleri belgeseli soruyordu çocuk. Kendini toparladı;
-Çünkü karnı açtı tatlım ve kendi alanında yiyecek başka hiçbirşey yoktu.
Çocuk hiç duraksamadan devamını getirdi sorunun:
-Peki asker de o çocuğu mu yiyecek?
Kilitlenip kalmıştı baba. 'insanlar birbirlerini neden öldürüyor?' sorusunun en masumane haliydi bu. Cevap veremezdi. Öyle ya bu iğrenç savaşın nedeni bir çocuğa bile saçma gelecek kadar anlamsızdı. Çok düşündü ama çocuğun istediği cevabı bir türlü toparlayamadı kafasında. Sadece çocuğun gözlerine uzun uzun bakabilmişti. Elinden de başka bir şey gelmezdi zaten.
Çocuk, babasının gözündeki o suçluluk duygusunu gördü, anladı. Belki bir soru daha sormak geçiyordu içinden. Bu kanlı mücadelenin saçmalığını kanıtlayacak cevapsız bir soru daha yöneltecekti. Cevap alamayacağına da bir o kadar emindi.
O gün hayatın kendisine oynadığı en anlamsız ve acı olaylar silsilesinin başında olduğunun farkında bile değildi.