bugün

Pasarofça antlaşmasi sonrasi osmanlı devleti'nde bir devir başladı...

Aman allahim. O nasil bir devir.

Yenilikler yapıyoruz ey ahali. Duyduk duymadik kalmasin ona göre. Padişahın kullari olarak görülen halk, pekte kulak asmadılar. Var bu işte bir iş hayırlisı deyip hayatlarına kaldığı yerden devam ettiler...

Payitahttan ud sesleri geliyordu.. Ud sesleri zevk-i sefanın ve şatafatın ayak sesleri haline geldi. Ve o ses arttı. Dinmez oldu...

Şanlı osmanlı'da bir devir başladı. Adına lale devri dediler. Keşke ismi laleyle kalsaydı. Kalmadı. O devir, saltanatın keyfi halkın ise açlığı ve tükenmişliği devri idi. Lale, süslük bir isimdi...

Ud seslerinin eksik olmadiğı Zevk-i sefanın ve şatafatın devri oldu. Boğaziçinde ve en güzel yeşilliklerde inci gibi sırça köşkler peyda oldu. Durmayı bilmeyen rakslı eğlenceler doymuyordu....

Halk ise kuru ekmeğe talim ediyordu. Ama nereye kadar değil mi ?. Sonunda yiģit bir kul buna dur dedi. Açız açız. Bu ne keyfilik bu ne şanlılık ey osmanlı dedi.

isyan kartopusu büyüdü. Ve keyfi devrin sonu geldi. Lakin sadece lale devrinin sonu gelmedi. Kırılma noktası kırıldı...

Evet. Osmanlı devleti'nin sonu için tehlike çanları arttı. Şanlı Son, ufukta epeyce görülmeye başladi...
Yobaz yeniçerilerin isyanıdır
Maymunları astılar
Avokado ağaçlarını yaktılar
Bu bile ne kadar yobaz olduklarını özetliyor.