bugün

ozel universitelerde ekonomik durumu pek iyi olmadigi icin okuyan ogrencilerdir. burs alirlar ve akabinde kendilerine envari cesit sorular sorulur. size ikinci kalite insan muamelesi mi yapiyorlar? irkcilik var mi? sorulari bunlardan birkacidir. bazi durumlarda verilen cevaplar ise soyle olur;

okul donemi baslamadan once her ogrencinin evine o donem onlarla beraber okuyacak olan burslu ogrencilerin resimleri yollaniyor ki, bu burslu ogrencileri gordukleri zaman; "aa, bu o resimdeki fakir cocuk degil mi? babasi sütçü olan hani" diyebilsinler. zaten bizim cay icip bayatlamis simitten baska bir sey yememiz yasak. hatta bizim amfiler bile farkli, nasil amerika da zenciler ile beyazlarin okuduklari mekanlar farkliydi, bizim de amfiler farkli. girislerinde zenginlerin amfisi ve fakirlerin amfisi diye yazilar var. ayakkabilarimiz ucuz oldugundan dolayi yerleri cizeriz diye sadece bizim gidemedigimiz aktiviteler var. boyle salonlarin onlerinde birikiyoruz biz ki iceridekiler cikinca zenginlerin yediklerinden arta kalanlari yiyelim, yuzumuze soyle bir zengin havasi vursun da bu elimize bir daha gecme sansi olmayan firsattan yararlanalim.
(bkz: köpekler ve burslular giremez)
yüksek puanla girilirse herkes için mümkündür.
özel üniversitede burslu okumak hayatı boyunca, okuduğu vakıf üniversitesinin adı yanında " AMA BURSLU " olarak demektir veyahut "BURSLU OLARAK" diye cümleye başlayıp okuduğu vakıf üniversitesini yanına eklemektir. Eziyettir açıklama bakımından kısacası.
harç gibi derdi yoktur. özellikle devlet üniversitelerinde okuyanların an itibariyle yaşadığı harç karmaşasına uzaktan gülümseyerek bakmaktır.
üniversiteye pandik atmaktan farkı yoktur...
Lüks yaşamaya gün geçtikçe artan ilgi doğurur.
kredi kartlarıyla vücudunuza çizikler atıyorlar, arabalarının anahtarlarıyla gözlerinizi oyuyorlar. *
5 dakikada üniversiteye kaydolmaktır efendim. öyle devlet üniversitelerindeki gibi saatlerce sıra beklemezsiniz kayıt olmak için.
okunulan okul bilkent olsa dahi, komplekslerinden arınmış bünyeler için hiç bir sakınca barındırmayan durum. aksine devlet üniversitelerinde bulunmayan imkanlardan rahatlıkla, bedavaya yararlanabilirsiniz. insana insan gibi muamele eden memurları ve hocaları ile samimi dostluklar kurabilirsiniz. öğrenci işleri otomasyon sistemleri daha hızlı ve güvenilir olduğundan, bir takım istisnalar dışında işlerinizi bekleme olmaksızın kolaylıkla halledebilirsiniz. zaten özel üniversitelerin burslu kontenjanı eskiye nazaran daha fazla olduğundan, kimse de "pis fakirler" deyip gururunuzu incitme, rahatınızı bozma gibi bir şeye cesaret edemez. aslında onlar uğraşmazlar da. herkes kendi yağında kavrulduğundan, takıntı yapılmadığı sürece gül gibi okunup mezun olunur. "paralı" denilip, yaklaşmaktan korktuğunuz insanlardan da iyi arkadaşlar çıktığını farkedip, saygılarını kazanınca, mezuniyet sonrası ya da burs için sağlam bağlantılar bile yaratabilirsiniz.
aslında iyi bir fırsattır fakat, her an başarısız olabilirim, bursum kesilir açıkta kalırım * korkusu ile okumak, pek eğlenceli olmayacaktır.

edit: imla