bugün

mevcut hükümetten memnun olmayıp başka da kimseden ümidi olmama durumudur. güzelim memleketimiz ne adamlar çıkartmıştır bugüne kadar ama bir asırdır bir devlet başı çıkaramamıştır. yazıktır bize.
yeni parti kurulsun ona veririz mantığının işlerliğini her gün arttıran ve giderek ota boka parti açılmasına sebep veren hastalıktır, ülke zaten çoklu parlamenter sisteme geçtiği günden beri tekliyor bir de en ufak fikir ayrılığında partiden kopuşlar ve demokrasi devamlılığı adına parti açılışları eklemlenip duruyor, kapatılan partileri söylemiyorum bile.
numan kurtulmuş seçeneğinin olmaması durumunda başa gelebilecek talihsizliktir. kesinlikle oy kullanmazdım öyle bir durumda.
çözümü yerelde özü sözü bir olan, satın alınamayacak adamların bağımsız olarak aday olması ve onlara oy verilmesi yoluyla bulunabilecek durumdur. Türkiye doğru siyaset adamları yetiştirmektedir ancak doğruyu söyleyenin dokuz köyden kovulduğu ülkemizde, bu adamların arkasında duracak eğitimde, bilgide, öngörüde ya da isterseniz basirette diyelim, insanların var olup olmadığını, öyle bir seçmen kitlesinin oluşturulup, oluşturulamayacağı anlamak daha da önemlidir.

Zira, bu halkın en önemli sorunlarından biri, etiketleme sorunudur. Adam şunu yapabilir mi diye sormak yerine, maalesef önce sorulan şey bu adam faşist mi, bu adam komünist mi, bu adam liberalist mi diye sormaktadır.

Sıralanan kavramların doğru anlamlarını çoğunluğun bilmediği bir ülkede, bu sorular anlamsızdır.

Dolayısıyla seçmenin kendisinin soracağı soruları oluşturmayı öğrenmesi gerekir.

Örnek olarak işsizlik sorununu çözebilecek adayları değerlendirirken,
"Bu adam işsizliği çözmek için ne öneriyor? (Çocuklarıma bakmamı nasıl sağlayacak?)

Bu çözümü kimlerden oluşan bir ekiple yapacak? (Çocuklarımın parasını kimler onların yararına bu adamla beraber kullanacak?)

Bu ekipteki insanların (müsteşarların) kriz algısı nedir? (Çocuklarımın parasını kumarda harcar gibi mi harcayacaklar, yoksa sakla samanı gelir zamanı gibi düşünerek mi harcayacaklar?)

Bu adamlar parası olana mı, parası olmayana göre mi düşünüyor? (Çocuklarımın parasını almaya mı çalışacaklar yoksa onlara harçlık vermeye mi?)

Yatırımcı ve yerli iş adamlarının kalmadığı bir ülkede, bu adamlar nasıl istihdam sağlayabilirler? (Murtaza Bey, Fersan Bey, Tarık Bey de battı, onlar battığına göre artık yeni şirketleri kim kuracak?)

Bu adamlar yabancı yatırımcılar yolu ile istihdam sağlayacaklarsa, hangi yabancılara imtiyaz sağlanacak? (John Bey, Michael Bey, Fabrizio Bey, Kamar Bey işyerlerini kuracaksa hükümet onları buraya gelmeye hangi vaatlerle ikna edecek?

Bu adamlar istihdam sağlamak için yabancı işadamlarına kolaylık sağlayacaklarsa, bu kolaylıklar bizim sırtımıza ne kadar vergi getirecek? (Yabancı beyleri getirmek için söylenen hangi vaatler bizim sırtımıza ne kadar yük getirecek?)

Ya da yabancı sermaye daveti ile ücretlerimizin ne kadarından daha vazgeçeceğiz? (Bu vaatler vergi yoluyla maaşımızın ne kadarını elimizden alacak?)

Ya da hangi sosyal haklarımız kaybolacak? (Bu vaatler hastanelerde tedavi görme hakkımın ne kadarını elimden alacak?)

Çalışma haklarımıza saygılı işverenler mi yoksa dünyada hiç bir yerde tutunamayan işverenler mi gelecek? (Bu Yabancı Beyler, patronumuz olduğunda sosyal haklarımızı tanıyan adamlar arasından mı yoksa kazanılan tüm parayı cebine alıp gitmeye hazır olan adamlar arasından mı seçilecek?)


gibi sorulara cevap aramamız, oyumuzu isteyene o koltuğa geçtiğinde nefesimizi ensesinde hissettirecek şekilde uygulamalara sahip olmamız gerekiyor.

Son olarak, bu saydıklarımı sorabilmek için ne zeki ne de eğitimli olmak gerekiyor. Bu soruları sorabilmek için "siyasetçiden ne istiyorum?"un cevabını vermek yeterlidir.
adama değil partiye verilse değişbilecek durumdur.
henüz ahmet türk'ü farkedememiş bünyenin ıstırabıdır.
mustafa sarıgül' ün parti kurmasıyla yok olabilecek bir durumdur.
Alternatif çıkaramadıklari için diğer partilere kızıp mevcut yönetimle yola devam etmeye neden olur.
gözlerin muhsin yazıcıoğlunu aradığı durumdur.
Neredesin muhsin abi.
oy vermemek de politik bir eylemdir.
sıkma canını.