bugün
- gideon reid morgan jj46
- diyanetin türkleri araplara şikayet etmesi11
- yatakta fırtına gibi esen erkek12
- inciden yazar nakli13
- güzel kadınların problemli olması19
- erkeklerin hiç iltifat almaması13
- dünyanın en güzel kızlarının olduğu ülkeler24
- kendini hunharca teşhir eden liberal türk kızları13
- yazın göt boyunda şort giyen kızlar9
- özgür özel16
- ups boobss nickli yazar29
- hoşlanılan kıza bayramda mesaj atmak10
- yazarların başarılı olduğu dersler10
- 15 haziran 2024 macaristan isviçre maçı9
- kitap okuyan erkek11
- anın görüntüsü17
- ismeti yazar yapan moderatör8
- memati192317
- 14 haziran 2024 almanya iskoçya maçı19
- yazarlarin orgazm olurken kurduklari cumleler21
- 5 milyon tl verseler fatih ürekle sevişir misiniz17
- jose mourinho9
- erkekte en seksi göz rengi hangisidir sorunsalı15
- moda iskelesi8
- yurtdışı çıkış harcı8
- iğneye iplik geçiremeyenlerin ioçk'yı eleştirmesi11
- insan olmaya ceyrek kala13
- hasan can kaya13
- herkes fakirse neden avmler dolu9
- kitapçıya gidip dakikalarca vakit geçiren dallama9
- kürt kızlarının namuslu olduğu gerçeği12
- turk kizlarinin rus kizlardan daha guzel olmasi15
- kızlar kilolu erkeklerle seksten zevk alırmı30
- istanbul da yaşayan yazarlara soru10
- bazen ekmek arası salça yiyorum9
- hasan can kaya'nın gözaltına alınması9
- arap milliyetçiliği9
- yetkili yapsanız da yeter11
- epeydir sozluge fotomu atmamis olmam9
- özge özacar'ın memeleri11
- zall'ın yapacağı sözlüğe sokayım sorunsalı10
- tüm sözlük kölemdir20
- bamya seven insan8
- memati1923'ün gelişiyle başlayan süreç13
- tayyip erdoğan gazilik ünvanını nereden aldı12
- travesti ile evlenmenin avantajları10
oturarak sigara içmek ölüme çifte çağrı o zaman.
(bkz: oha lan insan okuyacak bunu)
yürüyün yürüyün yürüyün diye bitiyor ama herkes bir taşıta binme sevdasında.
OTURMAK; YÜZYILIMIZIN YENi SiGARASI
Yirminci yüzyılda insan sağlığının en büyük tehdidi herhalde sigara idi.
Araştırmacılar bu yüzyılın sigarasını ise daha şimdiden tespit etti.
“Oturmak” yani “hareketsiz yaşam” biçimi.
ABD’de Mayo Kliniğin Endokrinoloji Bölümü uzmanlarından Dr. James Levine son 15 yılın en büyük sağlık sorununun “oturmak” olduğunu söylüyor.
Yapılan çalışmalar, gün içinde 6 saat ve üzeri süreleri oturarak geçiren kişilerde şeker hastalığı, obezite, depresyon ve bazı kanserlerin arttığını gösteriyor.
Kronik hastalığı olan kişilerin hastalık bulguları da hareketsiz yaşam ile şiddetleniyor.
Asıl kötü haber, düzenli egzersiz yaparak oturmak ile artan risklerin önlenebileceğini düşünenler için. Eğer günde 6 saatten daha fazla süreyi oturarak geçiriyorsanız, yaptığınız bir kaç saat süren ağır egzersizler sizi kurtarmıyor.
Peki ne yapmak gerekiyor?
Yanıtı 4 harf; NEAT yani “non-exercise activity thermogenesis.”
NEAT pratik olarak şu demek. Olabildiğince sık ayağa kalkın, olabildiğince uzun süre ayakta durun, olabildiğince yürüyün, yürüyün, yürüyün...
Kolay mı? Her işi bir koltukta halledebilecek teknolojik donanım çağında kolay değil. Ama çalışmalar ayakta bir kişinin metabolizmanın oturan birinin iki katı daha hızlı çalıştığını ortaya koyuyor. Dolayısıyla gün içi aktiviteyi arttırmak tüm gün oturup bir kaç saat yüksek tempolu ağır sporlar yapmaktan çok daha sağlıklı.
Araştırmacılar, sadece ayakta geçirilen sürenin belirgin arttırılması ile kilo verilebileceğini ve sağlıklı bir yaşam sürdürülebileceğini belirtiyor.
Amişler üzerinde 2004 yılında yapılan bir klinik çalışma, hareketsiz yaşamın zararları üzerine oldukça önemli bilgiler veriyor.
Amiş topluluğu, ABD’de yaşayan, muhafazakar bir Hristiyan grubu. Genel olarak basit bir yaşama inanıyorlar. Otomobil, telefon, elektrik gibi modern yaşamın kolaylıklarından sakınıyorlar.
işte bu grup insanlar üzerinde yapılan epidemiyolojik çalışma, Amişlerin çağdaşı sıradan Amerikalılara göre çok belirgin biçimde düşük kanser ve obezite riski taşıdığını gösterdi. Üstelik Amişler, sıradan Amerikalılar gibi düzenli egzersiz yapmıyor, kırmızı eti ve yağlı gıdaları sakınmaksızın kullanıyorlar.
Peki Amişlerin sırrı ne? Sır tabii ki NEAT...
Amiş toplumunda ortalama bir kadın günde 14.000, bir erkek ise 18.000 adım atıyor, günde ortalama 12.8 km yürüyor.
Peki bizler bu modern dünyada bu mesafeleri yürüyebilir miyiz?
Yanıt evet. işte size bir kaç pratik yol.
Yürürken konuşun. Yani yürürken yanınızda arkadaşınız olsun. Araba kullanmayın. Toplu taşıma istanbul’da bile tercih edilmelidir.
Bir konu hakkında konuşurken, tartışırken ayakta durun, kahvelerinizi ayakta için.
Cep telefonu konuşmalarınızı ayakta yapın. Telefonu evin veya ofisin uzak bir noktasına koyun ve çaldığında ayağa kalkıp almaya gidin.
Masa başından çalışırken küçük aralar verin. Normal şartlarda hareketsiz geçirilen her 20 dakikadan sonrasında eklem ve bağlarınızda deformasyon başlar. Dolayısıyla 20 dakikada bir 1-5 dakika ara verin, ayağa kalkın, gerinin, bir kaç adım atın. Gözünüzü uzaklardaki nesnelere odaklayın.
Olabildiğince merdiven kullanın, mümkünse asansörün ismini unutun. Toplu taşımalarda bir durak önce veya sonra inin, yürüyün, yürüyün, yürüyün.
“Home Office” çalışmak sanıldığı gibi iyi bir şey değil, uzak durun. Mümkünse kendinize evinizin uzağında bir ofis kiralayın.
Ofisinizi içinde dolaşabileceğiniz biçimde tasarlayın, mesela çöp kutusunu uzağa bir yere koyun, dosyalarınız yanı başınızda olmasın. Kalkın, gidin, alın.
Büyük fincanlarda kahve, çay içmeyin, gereğinden uzun oturmak zorunda kalırsınız kafelerde. Oturun, hemen çayınızı kahvenizi için ve kalkın.
Az TV izleyin. ABD’de ortalama TV izleme süresi 5 saatin üzerinde, TV izleme süresini günde bir saatin altına indirin.
Ailenizi, arkadaşlarınızı dostlarınızı da bu yürüme ve ayakta durma seferberliğine dahil edin.
Hep beraber yürüyün, yürüyün, yürüyün...
Güzel bir hafta sonu geçirmeniz dileğiyle, Selamlar.
Yirminci yüzyılda insan sağlığının en büyük tehdidi herhalde sigara idi.
Araştırmacılar bu yüzyılın sigarasını ise daha şimdiden tespit etti.
“Oturmak” yani “hareketsiz yaşam” biçimi.
ABD’de Mayo Kliniğin Endokrinoloji Bölümü uzmanlarından Dr. James Levine son 15 yılın en büyük sağlık sorununun “oturmak” olduğunu söylüyor.
Yapılan çalışmalar, gün içinde 6 saat ve üzeri süreleri oturarak geçiren kişilerde şeker hastalığı, obezite, depresyon ve bazı kanserlerin arttığını gösteriyor.
Kronik hastalığı olan kişilerin hastalık bulguları da hareketsiz yaşam ile şiddetleniyor.
Asıl kötü haber, düzenli egzersiz yaparak oturmak ile artan risklerin önlenebileceğini düşünenler için. Eğer günde 6 saatten daha fazla süreyi oturarak geçiriyorsanız, yaptığınız bir kaç saat süren ağır egzersizler sizi kurtarmıyor.
Peki ne yapmak gerekiyor?
Yanıtı 4 harf; NEAT yani “non-exercise activity thermogenesis.”
NEAT pratik olarak şu demek. Olabildiğince sık ayağa kalkın, olabildiğince uzun süre ayakta durun, olabildiğince yürüyün, yürüyün, yürüyün...
Kolay mı? Her işi bir koltukta halledebilecek teknolojik donanım çağında kolay değil. Ama çalışmalar ayakta bir kişinin metabolizmanın oturan birinin iki katı daha hızlı çalıştığını ortaya koyuyor. Dolayısıyla gün içi aktiviteyi arttırmak tüm gün oturup bir kaç saat yüksek tempolu ağır sporlar yapmaktan çok daha sağlıklı.
Araştırmacılar, sadece ayakta geçirilen sürenin belirgin arttırılması ile kilo verilebileceğini ve sağlıklı bir yaşam sürdürülebileceğini belirtiyor.
Amişler üzerinde 2004 yılında yapılan bir klinik çalışma, hareketsiz yaşamın zararları üzerine oldukça önemli bilgiler veriyor.
Amiş topluluğu, ABD’de yaşayan, muhafazakar bir Hristiyan grubu. Genel olarak basit bir yaşama inanıyorlar. Otomobil, telefon, elektrik gibi modern yaşamın kolaylıklarından sakınıyorlar.
işte bu grup insanlar üzerinde yapılan epidemiyolojik çalışma, Amişlerin çağdaşı sıradan Amerikalılara göre çok belirgin biçimde düşük kanser ve obezite riski taşıdığını gösterdi. Üstelik Amişler, sıradan Amerikalılar gibi düzenli egzersiz yapmıyor, kırmızı eti ve yağlı gıdaları sakınmaksızın kullanıyorlar.
Peki Amişlerin sırrı ne? Sır tabii ki NEAT...
Amiş toplumunda ortalama bir kadın günde 14.000, bir erkek ise 18.000 adım atıyor, günde ortalama 12.8 km yürüyor.
Peki bizler bu modern dünyada bu mesafeleri yürüyebilir miyiz?
Yanıt evet. işte size bir kaç pratik yol.
Yürürken konuşun. Yani yürürken yanınızda arkadaşınız olsun. Araba kullanmayın. Toplu taşıma istanbul’da bile tercih edilmelidir.
Bir konu hakkında konuşurken, tartışırken ayakta durun, kahvelerinizi ayakta için.
Cep telefonu konuşmalarınızı ayakta yapın. Telefonu evin veya ofisin uzak bir noktasına koyun ve çaldığında ayağa kalkıp almaya gidin.
Masa başından çalışırken küçük aralar verin. Normal şartlarda hareketsiz geçirilen her 20 dakikadan sonrasında eklem ve bağlarınızda deformasyon başlar. Dolayısıyla 20 dakikada bir 1-5 dakika ara verin, ayağa kalkın, gerinin, bir kaç adım atın. Gözünüzü uzaklardaki nesnelere odaklayın.
Olabildiğince merdiven kullanın, mümkünse asansörün ismini unutun. Toplu taşımalarda bir durak önce veya sonra inin, yürüyün, yürüyün, yürüyün.
“Home Office” çalışmak sanıldığı gibi iyi bir şey değil, uzak durun. Mümkünse kendinize evinizin uzağında bir ofis kiralayın.
Ofisinizi içinde dolaşabileceğiniz biçimde tasarlayın, mesela çöp kutusunu uzağa bir yere koyun, dosyalarınız yanı başınızda olmasın. Kalkın, gidin, alın.
Büyük fincanlarda kahve, çay içmeyin, gereğinden uzun oturmak zorunda kalırsınız kafelerde. Oturun, hemen çayınızı kahvenizi için ve kalkın.
Az TV izleyin. ABD’de ortalama TV izleme süresi 5 saatin üzerinde, TV izleme süresini günde bir saatin altına indirin.
Ailenizi, arkadaşlarınızı dostlarınızı da bu yürüme ve ayakta durma seferberliğine dahil edin.
Hep beraber yürüyün, yürüyün, yürüyün...
Güzel bir hafta sonu geçirmeniz dileğiyle, Selamlar.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar