bugün

şehirlerarası yolculuğun en zevkli yanlarından birisi. yanımızdaki adam film izlerken biz yoldaki otlayan koyunlara bakarız. muavin, "kulaklık yok abey" der. herkes bu zevki tatmalı.
kendi kulaklığını yanında taşıyan insanlar için çok sorun değildir. ayrıca zaten o kulaklıkların yarısından fazlası bozuk, tamamı da yüzlerce insanın kulağına, saçına değiyor. kimisi de kulağında o kulaklıkla uyuyakalıp terini, salyasını onun üzerine akıtıyor. kullanmamak en iyisi.

edit: artık salya kulaklığa nasıl akıyorsa.
nefret ettirir. firmaya söversin.
otobüs kulaklıklarını beğenmediğim için sikimde bile olmayan durum.
hiçbir şeyin kaybedilmediği durumdur. zaten kulaklık piyasasındaki en adi kulaklık oldukları için sağlam olsa da çalışsa da bi zararları dokunmaz. zaten otobüslerin tek sevdiğim ynı usb girişleri sayesinde telefonu şarj edebilme ve wifi özelliği... gerisini salla...
Aynı zamanda, çalışır durumdayken; zibilyon tane kişinin kullandığı, ellediği, kulak kirinin karıştığı kulaklıktır. Boşverin uğraşmayın, dokunmayın bile. Iykkkkkkk.
boktan bir durum fakat son seyahatte ablanin biri ile kasar bir muavinin diyaloglarina kulak misafiri olunca kizmaktan vazgectigim hadise.

- bakar misin muavin bey, bu kulaklik calismiyor bozuk galiba?

- simdi hamfendi, yolcular kendi kulakliklarini takiyorlar ya oraya, bozuluyo girişi.. o yuzden yani. kulakliklar iyi kulaklik oysa.
şaşılmaması gereken olası durum. çetin olan çalışan kulaklığın olduğu koltuğa denk gelmek.
Muavinden rica edildiğinde çalışan kulaklık getireceği koltuktur.