bugün

Resmi tarih anlayışıdır. Resmi tarihte sadece kahramanlıklar konuşulur..
doğru tespittir. insan bile hayatında başarılarından çok başarısızlıklarının üzerinde daha çok durmalı ve analiz etmelidir.

böylece gereken ders çıkarılır ve aynı hatalar tekrarlanmaz.
sadece son dönemi değil, başka bazı dönemler de pek bir hızlı geçilir.
(bkz: osmanlı nın kaybettiği savaşlar/#18948319)

bunun bir benzeri de kurtuluş savaşı tarihi anlatılırken yapılır. kütahya-eskişehir savaşları ufacık bir paragrafla geçilir.
türkler için hangi kararlar sonucu devletin gerileme ve çöküş dönemine girdiği değil, sülüman bu gece hürrem'i mi silkecek mahidevran'ı mı sorunsalı daha çok önem arz ettiğinden mütevellit özet geçen tarih anlayışıdır.

her ulus övgü ve yüceltmeden hoşlanır ancak tarihin asıl öğretmesi gereken şey, geçmiş başarısızlıkarın nedenleri ve bunların tekrar edilmemesi için tedbirlerdir.
yanlış bir anlayıştır. hele ki ülkemizde bu kadar cahil seçmen varken bizi felakete götürecek anlayıştır.

"bizim atalarımız 3 kıtaya hükmetmiş osmanlıdır" demek yerine

"bizim atalarımız 3 kıtaya hükmettikten sonra, 3 bin parçaya bölünmüş, sonra yıkılmış, padişahı ise şerefiyle savaşmak yerine, arkasına bakmadan toz olmuş osmanlıdır" demek daha doğru olur.

şimdi bu yazının üzerine "olm vahdettin bırakmadı, anlaşmalı gitti, mustafa kemal'i de samsuna o gönderdi" diyecek olur, ben de derim ki delikanlı adam silahını beline takar, kılıcını kuşanır ya allah der savaşa girer.

(bkz: mustafa kemal atatürk)
(bkz: ismet inönü)
(bkz: fevzi çakmak)
(bkz: kazım karabekir)
(bkz: refet bele)
(bkz: ali fuat cebesoy) vs.

bu adamlar da atına biner giderdi, daha da kimse bulamazdı. ne yaptılar? savaştılar.

osmanlı anlı şanlıydı ama bir yere kadar.