bugün

'saygısız olma en azından' ile biten cümledir.

kitaptan bir bölüm:
niye bu kadar çabuk pes ettik?
ilber ortaylı:
pes etmiş değiliz, ilgisiz. sormuyoruz. o kadar yazmış- okumuş adam neden osmanlıcayı öğrenmiyor? çince değil ki bu. osmanlı türkiyesinde okuma- yazma bilen, 20 milyon nüfus içinde 1 milyon kişi idi. bugün 60 milyonun yarım milyonu bile osmanlıca bilmiyor. bunun sebebi ne? imam- hatipliler de osmanlıca bilmiyor. bir meraksızlık var. insanlar maziye ilgisiz; maziye ilgisiz insan olur mu? hayvandan en büyük farkımız bu diyeceksiniz. doğru, maziye bu anlamda merakımız var. bu çok kolay tatmin edilen bir merak. mesela 'osmanlı devleti vardı. padişahlar iyiydi, çok kötüydü, çok adil bir memleketti veya çok rezil bir memleketti...' meşrebine göre, anasının, babasının mezhebine göre, siyasi görüşüne göre çocuğun ağzına birkaç slogan yapıştırılıyor ve o meczuba bu bütün hayatı boyunca yetiyor. çocuk yüksek mühendis olabilir. böyle ahmakça lafları tekrarlamaktan hiç sıkılmıyor. onu garipseyen de yok. bu toplumdaki merak, bir afrika kabilesindeki insanınkinden daha fazla değil. bir şeyin künhüne inmek, soru sormak, somut delil aramak gibi bir merakımız yok. bu, çok az insana mahsus bir özellik türkiye'de.
kendi dilini konuşamayanların çoğaldığı bir ülkede oldukça etkisiz bir ifade. insanlar bugününü anlayamadığı gibi geçmişiyle de pek ilgilenmek istememektedir. medyanın sahip olduğu misyon da buna izin vermemektedir. özellikle yakın tarihe yönelik yabancı propagandalı tartışmalar, insanların tarihine bakışını olumsuz yönde etkilemektedir. kimsenin umurunda olmayan tarihi gerçeklik, yabancı dillerde kendi varlığını sürdürmekte, kendi tarihimizle ilgili etkin araştırmaları yabancılar yapmaktadır. bizim kendimizi bilmeyişimiz, geleceğimizi de olumsuz yönde etkileyecektir.
yeni model çocuklar ruhların kültürlerine göre değilde çağrışıma göre hareket ettiklerinden kaynaklanıyor.