bugün

evet efendim...

şu azimübarek günde yürekleri tir tir titreten, kahramansı havalarıyla gönülleri fetheden, ağzının koktuğu zannedildiğinden dolayı otobüste yan kolduğundan kalkılan dindar, türbanlı ve ak partili teyze, teyzelerimiz. öyle çoklar ki, öyle büyük yürekler ki onlar. buna bile ses etmezler. varsın yapsın evladım, varsın olsun evladım. biz bu yola kalp koyduk, gönlümüzü, canımızı koyduk derler.

helal be sana mübarek teyzeciğim. vallahi billahi helal olsun. şu kanım, canım sana feda olsun.

hülasa, birkaç saat evvel dışarı çıktım arkadaşlar. yatalak valideciğimi kız bacıma emanet ettim. otobüse atladığım gibi birkaç önemli işimi halletmeye doğru yola koyuldum. otobüste tayyip erdoğan şiirleri çalıyordu teypten. ne güzel de denk gelmiştim.

'hey hey hey ak parti dertlerimizi çal parti' diye de tempo tuttuk dindar arkadaşlarla el çırparak. yol boyunca iyi gidiyordu her şey.
taaaa ki;
gözüm karşı koltuğumda otururken cinsel uzvuma doğru göz gezdirip 'hummpfff, off, ohaaayaaa' gibi sesler çıkaran kıza takılana kadar. acaba bana mı bakıyordu yoksa arkamda birine mi? yoksa hakkaten kaşar mıydı da orama burama tacizkar bakışlar atıyordu?

neyse siktir edelim bu azına sıştımın kahpesini.

bir sonraki durakta durdu otobüs. kötürüm bir türbanlı teyze bindi otobüse. öyle mübarekti ki hemen yardım ettim ve çıkardık otobüse. bu mübarek teyzeye; ana gel buraya otur dedim. fakat sen otur evladım, senin gibi vatansever gençlere bu ülkenin ihtiyacı var deyip gıdığımı okşadı. peki saygıdeğer teyzeciğim, siz bilirsiniz dedim.

teyze de tam gidip o cinsel uzvuma bakan karının yanına oturdu. yani bundan sonrasını anlatamayacağım. sadece diyalogları yazayım tam olsun.

'üfff teyze sıççam yaa, ağzın leş gibi kokuooo üff oruclumusun bideee püffff'
-ne oldu ki kızım? neden öyle söylüyorsun? oruç mübarek ayın gereğidir. etme eyleme.

'üfff kalk yanımdan pislik, ıyyy ağzın kokuyoyaaaaa, bak rakılı ağzımı hohlarım hee'

insanlığımdan utandım. kız devam ediyordu; 'sen kalkmassan ben kalkarım yaa, ne biçim laik ülke burası teaaam mı'

kalktı ve gitti muavinin yanına oturdu. benden bulamadığı umudu kürt muavinden buldu sanırım. zapata gibi atladı muavin kızın içine düştü sanki.

yol boyunca birbirlerinin orasına burasına bakarak geldiler. tabii ki bende teyzenin yanına oturdum. hüngür hüngür ağlıyordu. kalbim derinden yaralanmıştı...

'üfle bana teyze üfle. ohh hohla yüzüme. bu mübarek kokudan rahatsız olanın aklına şaşarım ben be' dedim.

son durağa geldiğimizde, muavin o kızın beline sarılmış arkaya doğru götürüyordu...
samanyolu tv deki o sorguya çeken dede gözümün önünde canlanıyor şu hbbia'ın entrylerini okuyunca.

(bkz: çok saçma)
(bkz: hayaller aleminde yaşamak)
(bkz: öyle bir dünya yok)
dindoş olduğu için ramazan döneminin din mazlumlarından olan teyzedir.
-evladım saatin kaç
-teyze bi siktir git oruçluymuşsun zaten
-nerden anladın evladım
-yüzünde nur var da..! ağzın kokuyor teyze
-boyun devrilsin inşallah
-ya teyze şimdi bişasdhvnhggjdasdasdasdfsd

şeklinde çarpılabilecek insandır.
- hohla teyze açlığının kokusunu alayım.
+ oğlum yürü git. yüzüme hohlaymış mübarek gün deli midir ayol.
- ohh hohla yüzüme teyzeee.
+ sapık mısın nesin evladım yürü git yaşıtlarınla oyna
- .. !