bugün

Posta kutuma düşen bir e-postada odeabank'ın ne olduğu anlatılıyor. Bu banka, 12 yıldan beri türkiye'de kurulma izni alan ilk banka.

" Nedir bu Odeabank ? Tabii bize bunu kimse söylemiyor.

Söyleyen Odeabank'ın reklam yüzü Hülya Avşar.

Gerçekten nedir bu Odeabank dediğiniz zaman, ortaya karmakarışık bir
durum çıkıyor.

Odeabank için herkes, 12 yıl sonra verilen ilk bankacılık lisansı diye
yazdı çizdi.

Peki niçin 12 yıl kimseye lisans verilmedi de Odeabank'a bu lisans verildi.

Odeabank'ı BDDK ve hükümet nezdinde farklı kılan neydi?

Odeabank'ın en büyük özelliği Lübnanlı olması.

Sahibi ise Bank Audi.

Türkiye'nin Türk Telekom'dan sonra ikinci kez Lübnanlılara tanınan
özel bir hak olarak görülüyor.

Türk Telekom 2005 yılında 6 milyar dolara Lübnanlı Öger Grup'a satılmıştı.

Öger, Telekom'u 1 milyar 300 bin dolar peşinatla devralmış, kalan
ödemeleri yaklaşık 3 yıllık kârı ile kapatmıştı.

Şimdi kafalarda tıpkı Türk Telekom gibi yeni bir soru işareti doğdu.

Bank Audi'nin farkı nedir?

Türkiye'de cumhuriyetten bu yana toplam 176 bankadan 127'si battı ya
da son dakika operasyonu ile devralındı.

2001'de 23 bankanın batmasından sonra BDDK, lisans defterini adeta kapattı.

Şimdiye kadar sadece Çalık Grubu'nun yatırım bankasının (Aktif Bank)
mevduat toplama izni istediği kamuoyuna yansıdı.

Ancak edinilen bilgilere göre toplam 4 yatırım bankasının (Nurol
Yatırım, Bank Pozitif, Diler Yatırım ve Aktif Yatırım) mevduat toplama
izni için BDDK'ya başvurusu var.

BDDK, 300 milyon dolar karşılığı Türk Lirası sermaye ile Bank Audi'ye
Türkiye'de lisans verdi.

Oysa lisans için başvurusu bulunan gruplar, 300 milyon dolarlık
sermayeyi çok rahat karşılayabilecek güçteydi.

Önceliğe bakılmaksızın Lübnanlı grubun Odeabank'ına direkt lisans
verilmesi kafaları karıştırdı.

Bankacılık çevreleri bu lisansı, kapalı kapılar ardında büyük
pazarlıklar sonucu elde edilen bir ayrıcalık olarak görüyor.

Ancak Bank Audi'yi Türkiye'de ayrıcalıklı yapan özelliğinin ne olduğu
bilinemiyor.

Nitekim, Bank Audi ile birlikte bankacılık lisansı için iran bankası
Pasargad başvuruda bulundu.

iranlı banka, 300 milyon dolar sermaye şartını 500 milyon dolarla
yerine getirmeyi taahhüt ediyor.

BDDK yetkilileri şu ana kadar ne iranlı bankaya ne de Türk sermayeli
gruplara lisans konusunda bir yanıt verdi.

Politik lisans

Öte yandan 300 milyon dolar sermaye ile Türkiye'ye giren Bank Audi'ye
verilen lisans siyasi olarak görülüyor.

Bu lisans Hükümetin Arap Baharı ile birlikte Körfez sermayesini
Türkiye'ye çekmek için yaptığı bir hamle olarak görünse de tam tersi
bu bahar ile geleceği belirsiz bir hale dönüşen bölgeden ciddi bir
kaynak beklenmediği de öne sürülüyor.

Lübnan ekonomisi şimdilik iyi görünmesine karşılık Suriye ve iran
konusundaki belirsizlikler bu ülke için karamsar tabloların
çizilmesine neden oluyor.

300 milyon dolar komik

Bankacılık çevreleri BDDK'nın sadece 300 milyon dolarla Bank Audi'ye
lisans vermesini de dikkat çekici buluyorlar.

En son, Rusların Denizbank'ı almak için 3.5 milyar dolar ödemesi, Bank
Audi'nin Türkiye'deki ayrıcalığını ortaya koyuyor.

Bugün Türkiye'de en küçük banka bile en az 4 milyar dolara satılırken,
Lübnanlıların sadece 300 milyon dolar bir sermaye ile Türkiye'de
milyar dolarları toplamasına izin vermek bankacıların şaşkınlığına
neden oldu..".
asla odeabank'ı savunmuyorum ama bddk'nın eleştirilmesini kesinlikle yersiz buluyorum. Bu ülkede canı sıkılanın banka açtığını, açtığı bankalarla binlerce insanın mağdur edildiğini, hortumcuların milyonlarca doları yurt dışına kaçırdığını unutmadığımız zaman bddk'nın lisans konusundaki tutumunu eleştirmek ahmaklık olur. Buna rağmen söylediğim gibi odeabank'ı savunmam ama mutlaka bddk'nın konuyla ilgili haklı bir açıklaması vardır diye düşünmekteyim.
güncel Önemli Başlıklar