bugün

bir de utanmadan çalışmazsanız adam olamazsınız demezler miydi ona yanarım en çok.
3500. olarak girdiğim sıralamayla okuduğum bölüm öğretmenliktir.
Hı hı evet notlar düşüktü. *
üniversite sınavında 465. olup öğretmen olanların olmasıyla birlikte bok gibi önermedir.
o kişi benim*.
300., 100 küsürüncü falan arkadaşlarım da var. mutluyuz. eve gelince mesleğimizden şikayet etmiyoruz.

zaten öğretmenlik gönül vermeden yapılmaz. para için tatil için gelenler pişman olacaklardır, mutsuz olacaklardır.

edit: bir öğretmen bok der mi. der efendim.
hatırlatmak gerekir ki boğaziçi ve odtü gibi üniversiteler de bünyesinde öğretmenlik bölümleri bulundurmaktadır.
sayısal bölüm okumuş kişinin beyanatıdır. mühendislik, tıp gibi bölümler sayısal alandan gidilebilen yerlerdir.
ayrıca olaya gelişim psikolojisi bağlamında yaklaşmak gerekirse, bebeklik döneminde var olan kritik dönemlerde, ağızdan beslenmesi eksik olan çocukların yöneldiği bölümdür.

şöyle bi örnek olayı daha açık hale getirir; bi avukat olmak için, çocukluk döneminde (1-3 yaş), oyuncaklarınızın sizden alınması gerekiyor. alınmazsa siz kimseye kızamayacak ve o yetiyi kazanmayacaksınız. dolayısıyla tamamen olmasa da yarıdan fazla bi kısmı bu kritik dönemden kaynaklıdır.

başlığa gelecek olursak; haklı bir sözdür. çünkü ezberci bi eğitim sisteminden geçiliyor. geçte olsa öğretmen alan bilgisi testi diye bi şey çıktı da, yeterliliği olmayan kişiler elenebilecek. türkçe öğretmeninin matematikle işinin olmadığı gibi, sosyal bilgiler öğretmeninin de resimle alakası olmamalı. bunu bu yolla aşabilirler ancak. tabi suistimali mümkündür. örneğin sosyal bilgilerde arkeoloji dersi var. bunu sormaları öabt* te saçma olur.

güzel bi başlıktı, tartışılması gereken önemli bi mevzuyu dile getirebilir. *

edit: insan bunu neden eksiler? zerre umurumda değil. anlıyorum ki eksileyenler kritik dönemlerinde ağızdan almaları gereken şeyi farklı yerden almış. ama bilmeliler ki tedavisi mümkün değil.
bi öğretmen adayı olarak şahsım adına doğruluğunu ispatladım belki ama istisna da olabilirim. evet lisede okulun son 5'inde yer almaktan hiç gocunmadım. öğretmenlerimin bu kafayla senden adam olmaz demesine de aldırış etmedim. olmayacağını biliyordum zate ama nasıl olduysa oldu ve matematik öğretmenliği kazandım hemde eşit ağırlıktan. herkesi göt ettim onun mutluluğuyla idare ediyoruz işte.
ibretlik tespit statüsünde değildir, acı gerçektir.
işletme, iktisat gibi ya da uyduruk mühendisliklerde okuyan adamların buraya gelip de ahkam kesmesi, gerçekten şaşırtıcı.
Amacım bu bölümleri aşağılamak değil insanın nerede okuduğu ve okuduğu bölümü ne derece istediği de önemli tabii.
Siz okula gitmeyin ya da çocuklarınızı okula göndermeyin bu kadar nefret barındırıyorsunuz madem.
yanlış önermedir.lisede notları ortalama olanlar kazanır genelde.düşük olanlar iki yıllık yüksekokula ya da sınıf öğretmenliğine puanı yetmeyenler bazı ünilerin işletme kamu yönetimi istatistik gibi bölümlerine gider.üstelik bilmeyen diye de bişe olamaz çünkü kimse üniyi öğretmenliği nasıl yapacağını çok iyi bilerek kazanmaz.ünide nasıl öğreteceği öğretilir ve ünide çok çalışan inek arkadaşlar gözlemlenmiştir.ha bu herkesin öğretmenlik yapabileceği anlamına gelir mi gelmez.