bugün

bir dahi olduğuna inandığım, çile'si bitmeyen şair, üstad...
gelmiş geçmiş en usta türk şairi.biriyle(?) kıyaslanması bile büyük haksızlıktır.
şairler sultanı bir gün atatürk havaalanı'ndan uçağa binmiş fakat uçak ağrızalanıp tekrar geriye dönmüş. tabi hemen sormuşlar nasıl oldu olay?
üstadın cevabı hayli manidar;
-ahirete kabul etmediler, biz de geri döndük!
gözüm, aklım, fikrim var deme hepsini öldür!
sana çöl gibi gelen, o göl diyorsa göldür!
türk edebiyatının büyük üstadı.onu anlamak için büyük bir edebi haz gerekir.
hizmetleri için Allah razı olsun denilecek insandır.
Benim ayağımın altıda müsait başımın üstü de..Nerde duracağına sen karar ver.
kaldırımlar şiiri çok tanınmış olan türk-islamcı şair. ayrıca "Vatan Haini Değil, Büyük Vatan Dostu Sultan Vahidüddin" kitabı yüzünden "atatürk'e hakarete meyilli olmak" suçuyla yargılanmıştır.

siyasi açıdan zıt kutuplarda olmamıza rağmen beğendiğim çokça şiiri olan şairdir.
a-fuzuli den sonra en büyük türk şairi. çırağı seviyesindeki insanlarla karşılaştırılması ideolojik zülumdür.

b-nadir türk ideologlardan biri.

c-tam bir dahi.

d-yazıları modern türkçe nin en güzel hali.
-üstadım, niye bu kadar sigara içiyorsunuz?...

-yüce dağların başı dumanlı olur,evlat...
"Sanki aşk sustu '' dedim,
''Aşk hiç susar mı? '' dedi.
''Sen susuyorsun ya '' dedim.
''Ben aşk mıyım'' dedi.
"Aşksın '' dedim. Sustu...

büyük şairmişsin..
bana "çağ dışı"diyorlarmış.ne büyük bir onur! ben bu çağın dışında kalmayayımda içinde mi boğulayım?
Bir Necip Fazıl Birde Nazım Hikmet Edebiyatı, Sanatı, Felsefeyi, Siyaseti, Şiirlerinde Tattığım Eşsiz Sanatçılar.
Asla altta kalmayan, tek kelime ile muhteşem insan. Çok ilginç cevapları vardır,

Bir gün mahkemede Hakimin - bu ne hal Necip maymun'a dönmüşsün sözüne sola dönerek şimdide de duvara döndüm cevabını verendir.

şeriattan yargılanırken yaptığı savunmada gördüğü haksızlıkları öyle bir anlatırki, hakim heyetindeki kadın hakim ağlamaya başlar. hiç aldırış etmeyen üstad devam eder konuşmasına ağlayan hakimi göstererek: işte şeriatta bu yüzden kadın ceza hakimi olmuz diyendir,

bir gün sahnede iken seyircilerden birisi hıyar fırlatır, hıyarı eline alan üstad birisi kimliğini göndermiş kiminse gelsin alsın der,

Yine bir Nazım Hikmet'in şiir konserinde ( ki içten içe onu sevdiğini düşünüyorum) onunda orda olduğu öğrenir ve sahneye çıkarır Necip Fazıl'ı. Derki haydi bir şiir oku. Necip Fazıl ise olmaz ben senin bir şiirini okuyayım sende benim bir şiirimi oku. önce Nazım Hikmet Üstadın bir şiirini okur ve çok alkış , daha sonra Üstad Nazım Hikmet'in bir şiirini düz bir şekilde okur. salondaki kimse tepki vermez. Üstad derki bak Nazım senin şiirini benim gibi bir adam bile okusa birşey olmuyur..
abdulhakim arvasi ile tanıştıktan sonra müslüman olan zattır.
üstad'tır kendisi. bir insan ancak bu kadar güzel şiir yazabilir cümlesindeki yazar kişidir bizzat.
ölümden başka bi şey bilmeyen heriifin teki, uyuşturucuya eş değer olduğunu düşünüyorum.
"bizi ne bizden olduğunu sananlar, ne de bizden olmayanlar anlayabiliyor. bizi anlayabilmek istidadı , ancak allah ve resulünün sırları yolunda kafasını berhava etmiş yüksek çile ehli müslümanlardadır. Onların da bu devirde sayısını tesbit edebilmek çok zor... Korkarız ki , "kaç kişisiniz" diye sorulsa milyonları aşkınız diye cevap verildikten sonra, "öyleyse buyrun zehirle pişmiş aşı yemeye..!" der demez, tıpkı Hacı Bayram-ı Veli'nin müritleri gibi bir buçuk kişiye inmesinler!?

işte arkamızda bu bir buçuk kişi , sivriliğine cam kırıklarıyla döşeli yolda, topuklarımızdan saçlarımıza kadar kan içinde, ilerlemeye çalışıyoruz biz. Yürünmez yolda, anlaşılmaz dille, aşılmaz manialara rağmen mesafe aldığımızı görenler, bununla da kalmıyorlar! Dağların ve kırların köpek , sırtlan, karga, fare, domuz ne kadar mundar hayvanı varsa üzerimize musallat ediyorlar!
Ayca kanuni yol bekçileri, ellerinde ceza makbuzları, memnu mıntıkalara girmiş olmanın suçunu habire kaydedip duruyorlar.Bu kadariyle de dolmuyor çile... Arkamızdaki bir buçuk kişinin çeyreği, bizden aldığı tefekkür dersini, davaya en zıt yollara saparak , bir nevi istiklal ilanına kadar gidiyor ve islam cephesine adeta "tavaif -i mülük" manzarası veriyor ve küfür ejderhası tarafından kolayca yutulmamıza çalışıyor, asıl bu manzara karşısında cam kırıkları topuğumuzdan ciğerimize kadar batıyor, köpekler havlıyor, mukayyitler yazıyor, DÖNEKLER ÇARK EDiYOR ; ve şu ana kadar bahsettiğimiz en korkunç zümre, bugün belki bütün cihana hakim yahudiler ve yahudilik müesseseleri ,bütün şubeleriyle perde arkasından bu vaziyete bakıyor. Cam kırıklarını onlar döşetiyor, köpekleri onlar besliyor, mukayyyitlere onlar talimat veriyor , ve DÖNEKLERi vasıtalı vasıtasız onlar idare ediyor...

Ve biz herşeye rağmen yüzbinleri aşan kadromuzla yürüyoruz.Herşeye rağmen yürüyeceğiz ve güzel isimleri arasında "galip" isminin sahibi olan allah adına ve aşkına yürümekten vazgeçmeyeceğiz."

demiş ideolocya örgüsü'nün 484. sayfasında.
edebi anlamda başarılı fakat sosyal-düşünsel anlamda varlığı rahatsızlık veren kişilik.
başta solcu sonra ülkücü en son fetocu olan şair. atsız ata ile karşılaştıranlara ise sadece gülüyorum.
''Çaycı.. getir ilaç kokulu çaydan..
Zindanda dakika farksızdır aydan..''
yeniçeri ocağını ve yeniçerilik kavramını incelediği yeniçeri adlı kitabı okunasıdır.
son ideolog.
vatan haini değil, büyük vatan dostu sultan vahdettin kitabının sahibidir. kitabında abdülhamite * ulu hakan diye seslenmekte, batıya dönük yenileşme hareketinin ilk temsileri olan * mahmut, mustafa ve reşit ileri derecede yerilmiştir. necip fazıl atatürk'ü bir gram hazmedememiştir.ittihat ve terakkicileri her yönüyle başarısız olarak nitelektirmekte, jöntürkleri ise dinsiz olarak göstermektedir. ama edebi kişiliğine laf edilemez bir kişidir orası ayrı.
türk milliyetçisi 'olduğu iddia edilen ' ülkücüler bunu çok sever. tabi sevmelerinin sebebi kendileri gibi islamcı olmasından kaynaklanır.

'son devrin din mazlumları' adlı kitabında vatan haini kürtçüleri desteklemiş, tc'yi ise soykırımla suçlamıştır. buradan herhalde bir sonuç çıkarıyorsunuz.

her islamcı gibi amerikancıdır. amerikancı oluşu cemaatçi oluşu ile doğrudan ilgilidir.
''Türk, islâmiyeti kabul ettikten sonra düşünmeye başlamıştır" gibi bir söz ile kendi çapında eski uluğ atalarımıza dil uzatmıştır.

lafı fazla uzatmama gerek yok. kimilerin üstad dediği lakin gerek nazım'dan gerek atsız'dan daha kötü şiirler yazan bu kişi türk milliyetçisi değildir.

bakınız ülkücü dostlar çok sevdiğiniz nfk'nın mahkumiyetleri nelermiş;

9.6.1947 - 5.8.1947 (1 ay, 27 gün) Turkluge hakaret

21.4.1950 - 15.7.1950 (3 ay, 25 gün) Turkluge hakaret

31.3.1951 - 18.4.1951(19 gün) Kumarhane baskini

12.12.1952 - 30.9.1953 (9 ay, 12 gün) Turkluge hakaret

30.9.1953 - 2. 12.1953 (64 gün) Turkluge hakaret

24.6.1957 - 25.2.1958 (8 ay, 4 gün) Fuat Kopruluye hakaret

26.3.1959 - 29.3.1959 3 gün (60 saat 51 dakika) Turkluge hakaret

15.10.1960 - 18.12.1961 (1 sene, 65 gün) ATATURK'E HAKARET