bugün

türk basınının vakit ile beraber güzide gazetelerinden biri olan hak geldi batıl zail oldu sloganıyla yüreklere su serpen milli gazete'de yazan değerli insan mehmet talü'nün kendisini müslüman olarak tanımlayan genç kız ve kadınlarımıza seslendiği bir nevi açık mektunun başlığıdır. Söz konusu açık mektup ise şu şekildedir:


Müslümanım diyen Ey hanımlar, kızlar!

En iyi barınacağınız, oturacağınız yer, her şeyden evvel kendi evinizdir. Aile çerçevesi dışında kalan meselelerden sizi sorumlu tutan yok. Bu sebeple huzur içinde, rahat rahat, size yakışan bir vakarla evinizde oturunuz. Evinizin işlerini görünüz ve evinizle ilgileniniz.

Zaruret icabı sokağa çıkmanız gerekiyorsa, bu konuda size izin verilmiştir. Fakat iffetinizi ve namusunuzu korumalısınız. Herkesin dikkatini çekecek şekilde giyinmeyiniz. Başkalarını sizinle meşgul olmaya zorlamayınız. Gözler aracılığıyla insanların gönüllerini avlayacak şekilde güzellik gösterilerinde bulunmayınız. Yürürken ağır başlı olunuz. Ellerinizle işaretler yapmayınız. Yüzünüzü göstererek kaş ve göz oyunlarına başvurmayınız. Hele kırıtarak hiç yürümeyiniz. Yabancı bakışları üzerinize toplayıcı hareketlerden sakınınız. Mücevherlerinizi, bilezik ve sairenizi gizleyiniz. Bunları şangırdatarak, seslerini duyanların gönüllerini avlamaya kalkmayınız. "Benim de cicilerim var". kabilinden hareketler yapmayınız. Konuşmanız gerekiyorsa ciddi olunuz. Fiskos yapmayınız. Ölçülü konuşunuz. Bakın! Bu hususta ALLAH Teâlâ size özel ne buyuruyor:

Ey hanımlar! Eğer ALLAH Teâlâ'dan korkuyorsanız yabancı erkeklere karşı kırıtarak konuşmayın, sonra kalbinde şehvetten dolayı hastalık bulunan kimsede arzu uyanabilir. Güzel, ölçülü ve ağır başlı söz söyleyin." (Ahzab Sûresi:32)

Bu sebeple: Namahrem erkeklere karşı kırıtarak konuşmayın. Yılışıklık ifade eden davranış içinde söz söylemeyin. Gülerek, işvelenerek konuşmayın. Naz ve cilve yaparak hitap etmeyin.

Zira bir hanımın bu şekilde konuşması, kalplerinde şehvetten dolayı hastalık bulunan erkeklerde arzu ve ilgi uyandırabilir. Böylece kötü niyetin ilk adımı atılmış, kötü düşünmenin tohumuna ortam hazırlanmış olur. O bakımdan kadının kırıtarak, işvelenerek, cilve yaparak konuşması haram kılınıp yasaklanmıştır.

Kadının ağır başlılığı, ciddiyeti, söz ve davranışlarındaki ölçülülüğü çok önemlidir. Çevresindeki insanlara hürmet telkin etmesinin başlıca sebeplerinden bir kısmının bunlar olduğunu söyleyebiliriz.

Bu prensipleri nazarı dikkate aldığınız takdirde sokağa çıkmanızda her hangi bir sakınca yoktur. ihtiyaçlarınızı görmek için evlerinizden dışarıya çıkabilirsiniz. işte Kur’ân-ı Kerim’in ahlâkı bunlardır.

Muhterem okuyucu!

Osmanlı devleti zamanında hiçbir Padişah, hiçbir Sadrazam, hiçbir paşa, hiçbir bürokrat hanımlarını yanlarına alıp toplumsal ve kamusal alana taşımamıştı.

islâm dininde, tesettürlü de olsa Müslüman devlet adamlarının kadınları, erkeklerin arasına karışmaz.

Osmanlı toplumunda Müslüman kadınlar trenlerde, vapurlarda, tramvaylarda kendilerine mahsus, özel bölümlerde seyahat ederlerdi.

Yine Müslüman hanımlar lokanta ve muhallebicilerin ailelere tahsis edilen bölümlerinde yemek ve tatlı yiyebilirlerdi. O bölgeye, kocaları da olsa erkekler giremezdi.

Sayın kişi dindar bir Müslüman imiş, hanımı başörtülü imiş... Yüksek tepeye çıkınca, hanımı ile birlikte resepsiyonlara, davetlere, toplantılara, içkili ziyafetlere katılacakmış.

islâm'da böyle bir şeyin yeri yoktur. Böyle bir şey dindarlıkla, Müslümanlıkla olması mümkün değildir.

Birtakım Müslümanlara hitap ediyorum: Takva ve dindarlık ile fısk, fücur ve günahı birbirine karıştırmayalım.

"Bizim istediğimiz islâm..." diye bir şey olamaz. ALLAH Teâlâ'nın bildirdiği, Resûlullah (S.A.V.) efendimizin tebliğ ettiği, 15 asırdır müctehidlerin, fukahanın, salihlerin anlattıkları islâm'ı ölçü alalım.

http://www.milligazete.co...=writersnews&id=16855
http://www.tumgazeteler.com/?a=2530622
sakın ola kocanıza karşı gelmeyin. kumalığı bir nevi ödül olarak görün ki, sizi daha çok sevmesi için cilve, naz yapın. çok çocuk doğurun ki evin bereketi, kocanın itibarı yükselsin.
müslümanlığın ve/veya olmayışının hesabını verecek olanlar yine hanım kızlardır. derdiniz nedir?
öküz kadar zekası olmayan gerzeklerin gazetesinden ne beklenir.

ama bu iki yüzlü adiler 13 yaşında kızı zorla sikerken kanatan öldüren araptan hiç bahsetmez.

ama bu yobaz sürüsü sana matah bir bokmuş gibi zorla en çirkin medeniyet olan arapçılıpı insanlara ittirmeye çalışır.
bazı dengesizler gene sık dokuyup ince eleyerek, kur'an-ı kerim'e çamur atmaya çalışıyor. ulan akılsız arkadaşım, kur'an bir yol gösterici değil mi? tabii ki her konuda sana nasihat verecek. cinsellik... aaa! çok ayıp! mı diyecek ? gelelim bahsi geçen konuya. birebir hak rasulünün belirttiği eylemlerdir. yazar kişi hafif oynama yaparak bi nevisini kaleme almıştır. râsul ne demişse doğrudur.