bugün

eninde sonunda hüsrana uğrayıp, ebesinin namını görecek insandır. ne diyordu ünlü düşünür cem yılmaz, doğu felsefesini iğneleyip, özetlerken.? " mutluluk içimizde."

buradaki nüans mutluluğu sevgide değil, sevgilide arayan insan olduğu için soyut olguları mutlaka somutlamaya, nesneleştirmeye ihtiyaç duyan insandır. belki bu yolla istemlerine daha kestirmeden erişebilir. ya da tam tersi olarak mutsuzluğunun bedelini kendi yerine karşısındaki ve çevresindekilere yükleyerek kendisiyle hesaplaşma derdinden kurtulmuş gibi yapar. eğer kendini şımartmayı bir mutluluk ölçüsü olarak alınırsa bu da kendi içersinde tutarlı bir mutluluk yöntemi olarak kabul edilebilir. hatta mutluluğu "sevgilide" yerine parada, şöhrette, daha çok kadında-erkekte,çocukta, macerada, alkolde... vs şeklinde türevlendirilse bile esas anlamından pek farklılık göstermez.

oysa mutluluk doya doya yaşanıp, müsrifce harcanacak bir şey olmaktan çok, nadiren karşılaşılan belli belirsiz görünen bir gökkuşağı gibi veya bir yıldızın kaydığı ender tanık olunan anlardan biri gibi, küçük bir selamla da yetinmeyi bilmektir.
güncel Önemli Başlıklar